101. Nurkse’a göre ihracatın, bir ülkenin kalkınmasına
olumlu etkide bulunmamasının aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
Gelişmiş
ülkelerin sanayileşme tercihinde daha az ham madde gerektiren sektörlere
yönelmesi
Gelişmiş
ülkelerde artan gelirin büyük bir bölümünün sanayi sektörüne aktarılması.
Gelişmiş
ülkelerin tarımsal koruyuculuğa gitmesi
Sentetik
maddelerin üretim sürecine sokulması
Tarımsal mallara
olan dış talep esnekliğinin giderek düşmesi
Cevap : Ülkelerin normal gelişme aşaması tarım -
sanayi - hizmet şeklindedir. Eğer gelirin
büyük bir kısmı hizmet sektörüne
aktarılıyorsa o ülke için gelişmiş tanım uygulanır. Nurkse'a göre ihracatın
kalkınmada uyarıcı rol oynamasının diğer nedenleri ise; ham medde kullanımında
tasarruf sağlaması (burada teknolojik
gelişme ve emeğin verimliliğinin
artması söz konusudur), tarım mallarına
olan dış talep esnekliği giderek düşmesidir (Cevap B)
102. “uzun dönemde dinamik karşılaştırmalı üstünlüğü
ihmal eden ülke, hayat standardı ve potansiyel gelişme hızları bakımından büyük
kayıplara uğrayabilir.” görüşü aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?
J. Meade
Kravis
P. Samuelson
E. Chamberlin
S. Linder
Cevap : Gelişmekte olan ülkelerin karşılaştırmalı üstünlüklere dayalı
ihracatlarını geliştirmeleri gerekir. O halde, kalkınmakta olan ülkeler, uygun
sanayileşme politikaları izleyerek ekonomik yapılarını ve uluslararası
işbölümündeki yerlerini değiştirebilir. Nitekim
uygulamada çoğu ülkelerin kalkınma çabalarının altında yatan ana unsur, ekonomik
yapıyı dinamik karşılaştırmalı üstünlüklere uygun biçimde değiştirmektir.
Farklı bir ifade ile bu ülkeler tarım ekonomisi olmaktan çıkıp sanayi toplumu durumuna gelmeyi amaçlarlar, işte bunun içindir ki uzun dönemde dinamik karşılaştırmalı üstünlük ihmal
edilmemelidir. (Cevap C)
103. Meier’e göre dış ticaret hadlerini uzun dönemde
aşağıdakilerden hangisi etkiler?
Tüketim ve
üretim yapısında meydana gelen değişmeler
Ticaret
politikası
Döviz
kurlarındaki değişmeler
Tek taraflı
transfer ödemeleri
Konjonktürel
dalgalanmalar
Cevap : Diğer seçenekler kısa dönem etkileridir. Uzun dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki tüketim ve üretim yapısındaki
değişmeler, ülkelerin ödemeler dengesi açıkları ile karşı
karşıya kalmalarına neden
olur. (Cevap A)
104. Aşağıdaki iktisatçılardan hangisi, kalkınmada
ihracatın genişlemesine ve dahili sanayileşmeye önem vermesini savunmuştur?
Meade
Kuznets
Linder
Myrdal
Viner
Cevap : Ayrıca Prebisch ve Singer'de bu tezi savunarak dış ticarete dayalı
ekonomik kalkınmanın yeterli olmayacağını ileri sürerek
ülke içi sanayileşmeye
de önem verilmesini belirtmişlerdir. (Cevap A )
105. Ekonomik birleşmeyi gümrük birlikleri teorisiyle ilk
kez açılayan iktisatçı aşağdakilerden hangisidir?
Negishi
Meade
Viner
Linder
Kravis
Cevap : Uluslararası
ekonomik birleşmeler teorisi, ulusular arası ekonominin yakın zamanlarda
geliştirilen
teorilerinden olup, ekonomik birleşmeyi gümrük birlikleri teorisiyle ilk
açıklayan J. Viner'dir (1950). (Cevap C)
106. Serbest dış ticaret politikalarını ilk kez
uygulamaya geçiren iktisadi yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Merkentilistler
Keynesyenler
Klasikler
Monetaristler
Fizyokartlar
Cevap : Fizyokratlar'da kökenini bulan serbest dış ticaret dotrini, İngiliz klasik iktisatçıları ile esas şeklini almış ve 19. yüzyıl liberalizmi ve çağdaş neo - liberalizmle devam etmiştir. (Cevap E)
107. Serbest dış ticarette korumacılık doktrini ilk defa hangi iktisadi yaklaşıım içinde
uygulanmaya başlanmıştır?
Keynesyen
Klasik
Fizyokart
Monetarizm
Merkantilist
Cevap : (Cevap E)
108. Bir ülkenin, ekonomik kalkınma amacıyla devletin dış
ticaretine müdahale etmesini isteyerek “genç endüstriler tezini” ortaya atan
ilk iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Hamilton
F. List
L. Walras
C. Wicksteed
F. Cagon
Cevap : Bu görüşe göre; ileride gelişip karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olacak
endüstriler optimum üretim düzeyine ulaşıncaya kadar
gümrük tarifeleriyle,
dış rekabete karşı korunmalıdır. Bu tezin diğer adı da "bebek
sanayiler" olarak geçmektedir. (Cevap
A).
109. “Bir ülkenin bir ithal malına gümrük tarifesi
koyması ticaret haddini o ülkenin lehine çevirilebilir” görüşü aşağıdaki hangi
kavramla ifade edilir?
Lucas kritiği
Olivera – Tanzi
ekisi
Metzler
paradoksu
Pigou paradoksu
Meade yaklaşımı
Cevap : Bu görüşe göre, tarifeler ithal malını, tarife koyan ülkenin iç
piyasasında (ve tüm dünyada) eskisinden daha ucuz bir
duruma getirebilir. (Cevap C)
110. “ithal ve ihraç mallarının arz esnekliklerinin
sonsuz olması varsayımı altında döviz piyasasının istikrarlı olmadığı, ithal
mallarının yurtiçi talep esnekliği ve ihraç mallarının dış talep esnekliğinin
toplam değerine bağlıdır.”görüşü aşağıdaki hangi iktisadi kurama aittir?
Kravis – Vanek
görüşü
Vernon – Posner
varsayımı
Bergson – Lucas
kritiği
Marshall –
Lerner koşulu
Singer –
Prebhish kuralı
Cevap : Bunların mutlak değerleri toplamı 1
(bir) veya daha büyük olursa döviz piyasası
istikrarlıdır. (Cevap D)
111. Klasik iktisadi düşünceye göre dış dengenin
gerçekleşebilmesi için aşağıdaki hangi kur sistemi uygulanmalıdır?
Çoklu kur
sistemi
Esnek kur
sistemi
Ayrlanabilir kur
sistemi
Çapraz kur
sistemi
Sabit kur
sistemi
Cevap : Klasik dış denge
teorisi, sabit kur sisteminde işlerlik kazanabilir.
Yani dış dengenin sağlanabilmesi için sabit kur sistemi uygulanmalıdır.(Cevap E).
112. Dış ödemeler bilançosunun devamlı bir şekilde fazla
verdiğinin ileri süren ikisadi yaklaşım hangisidir?
Fizyokartlar
Keynesyenler
Monetaristler
Klasikler
Merkantilistler
Cevap : Bu düşünceye göre,
dış ödemeler bilançosunda bir dengenin olmadığını ve
sürekli olarak bilançonun fazla verdiği ileri sürülmektedir. Merkanti-listler, fazla veren bir bilançonun, ülke parasının döviz piyasasında
yabancı paralara karşı değer kazandıracağını ve bunun
sonucunda da ihraç fiyatlarının İthal fiyatlarına göre yükseleceğini ileri sürmüşlerdir
(Cevap E).
113. Ödemeler bilançosunun gelir hareketleriyledengeye
gelebileceğini ileri süren iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
G. C. Hufbaufer
E. Heckscher
R. Cantillon
F. Cagon
B. Ballasa
Cevap : (Cevap C)
114. Massetme yaklaşımını ileri süren ilk iktisatçı
aşağıdakilerden hangisidir?
S. S. Alexander
L. A. Metzler
W. F. Stolper
K. Boulding
Marshall
Cevap : Massetme kavramını
ilk defa Kemeth Boulding 1948 yılında kullanılmış olmakla beraber bu kavramı üne kavuşturan S. S. Alexander'dır (1952). (Cevap D)
115. Massetme yaklaşımı aşağıdakilerden hangisi üzerinde
değerlendirilir?
Dış dengenin
sağlanması
Fiyat istikrarı
Gelir dağılımı
Mal ve hizmet
bölüşümü
Kamu harcamaları
etkinliği
Cevap : Bu yaklaşıma göre,
bir ekonomide dış denkliğin nasıl sağlanabileceği hakkında
değerlendirmeler yer alır. Alexander, iç denkliği bir politika meselesi olarak ihmal etmekte ve dış denklik üzerinde durmaktadır. Makro kavramlarla çalışan bu yaklaşımın başlangıç noktası ticaret bilançosunun milli gelirle toplam harcama arasındaki farka eşit olduğu görüşüdür.
(Cevap A)
116. Massetme yaklaşımına göre ödemeler bilançosu aşağıda
verilen hangi makro değerler arasındaki farkı dikkate alır ?
Toplam ithalat -
Toplam ihracat
Toplam ithalat –
İthal ikamesi toplam üretim
Toplam iç üretim – Toplam ihracat
Toplam iç üretim
– Toplam iç harcama
Toplam iç
üretim - Toplam ithalat
Cevap : Özel sermaye
hareketleri bir tarafa bırakılırsa, ödemeler bilançosu
toplam İç üretimle toplam iç harcamalar arasındaki fark olarak görülür. Bunu denkleme
döktüğümüzde;
Bp
= Y - E yazılabilir.
B = Ödemeler
bilançosu (net olarak)
Y
= Toplam iç üretim
E
= Toplam iç harcamadır.
Eğer, Y > E ise, ülkenin ödemeler bilançosu bir
fazlalık gösterecek;
Y = E ise, denkliği gösterecektir. (Cevap
D)
117. Massetme yaklaşımına göre ihracattaki artış
aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
Relasyon
Resesyon
Regrasyon
Revalüasyon
Devalüasyon
Cevap: Alexander'a göre,
açık bir ekonomide ihracat artışı üretimi dolayısıyla istihdamı artıran bir etkendir.
Bu yaklaşıma göre ihracat artışı devalüasyonun bir sonucudur. Bununla ifade
edilmek istenen şey dış ticaret çarpanıdır. Döviz kurunun değişmesi ihraç malları talebini ve dolayısıyla üretimi teşvik ederse bu malları üreten endüstrilerde istihdam artışı
olacaktır. Gelirleri artan kişiler bu geliri harcarsa (tüketim olarak) tüketim malları endüstrinde bir istihdam artışı olur. (Cevap
E)
118. Massetme yaklaşımın diğer bir tanımı aşağıdakilerden
hangisidir?
Toplam harcama
yaklaşımı
Tüketim
harcamaları yaklaşımı
Yatırım
harcamaları yaklaşımı
Toplam kamu
harcamaları yaklaşımı
Toplam üreim
harcamaları yaklaşımı
Cevap:
Massetme yaklaşımına Toplam Harcama Yaklaşımı da denilmektedir. Massetme basit bir ifade ile tüketim ve yatırım harcamaları ile kamu harcamalarının toplamına eşittir. Buna göre,
A=C+I+G
C = Tüketim harcamalar
A=C+I+G
C = Tüketim harcamalar
I = Yatırım harcamaları
G = Kamu harcamaları
Diğer bir ifade ile Massetme
yaklaşımı, dış dengeyi
gelir etkileriyle açıklamaya çalışmaktadır.
(Cevap A)
119. Klasik iktisatçılar devalüasyonun dış ticaraet
bilançosundaki etkilerini hangi yaklaşımla açıklamaktadırlar?
Parasal yaklaşım
Toplam harcama
yaklaşımı
Toplam tasaruf
yaklaşımı
Toplam üretim
yaklaşımı
Esneklik
yaklaşımı
Cevap: Esneklik yaklaşımı
devalüasyonun dış ticaret bilançosu açıklarını giderici etkilerini açıklayan
geleneksel bir görüştür. Marshalİ - Lerner koşulu olarak bilinen görüş klasik iktisadi düşünce içinde değerlendirilir. (Cevap E)
120. Aşağıdakilerden hangisi Marshall-Lerner koşulunun
özellikleri arasında yer almaz?
Pür dış ticaret
teoriisni ihmal eder.
Fiili ithal ve
ihraç malların veri kabul edilmesi.
Ekonominin genel
dengesi dikkate alınmaz.
Fiyat –gelir
esnekliğinin ithalat ve ihracat üzerindeki etkilerini incelemesi.
Döviz
piyasasındaki gelişmeler önemlidir.
Cevap: Marshallı - Lerner koşulu gelir, talep ve fiyat - gelir
esnekliklerini dikkate almamıştır. Marshalİ -Lerner
koşulunda ne tür esneklikten bahsedildiği
açık değildir. Gelir esnekliğini yoksa fiyat esnekliği mi söz konusudur.
Ayrıca, gelirdeki bir düşmenin ithal
mallan fiyatlarındaki bir yükselme ile
aynı etkilere sahip olması zorunlu değildir. Birincide, sadece gelir etkileri, ikincide, fiyat ve gelir etkilerinin ikisi birden görülür. Arz ve
talep esnekliklerinin ikisi birden görülür. Arz ve talep esneklikleri geleneksel olarak ceteris paribus'ta
tanımlanmıştır. Diğer bir ifade ile
fiyatlar ve gelirin sabit olduğu
varsayılmıştır. (Cevap D)
121. Monetaristler, devalüasyonun dış ticaret
bilançosundaki etkileri hangi yaklaşımla açıklanmaktadır?
Toplam harcama
yaklaşımı
Esneklik
yaklaşımı
Parasal yaklaşım
Toplam tasaruf
yaklaşımı
Toplam üretim
yaklaşımı
Cevap: Parasalcılara göre, ekonomide reel bir para talebi vardır ve bu talep, diğer faktörler yanında, fiyatlar genel
seviyesine bağlıdır. Monetaristler, devalüasyonun,
ancak para arz ve talebini etkileyerek dış ödeme açıklarının
giderilebileceğini açıklamakladırlar.
(Cevap
C)
122. Massetme etkisinin amacı aşağılardan hangisidir?.
İç üretimdeki
fazlalığı ihracata yönlendirmek
İç üretimdeki
aşırı yükselişleri karşılayacak iç talep oluşturmak
İhraç
ürünlerindeki dış talep artışı sonucu ithalat kolaylığı ile dış dengeyi
sağlamak
İhracata yönelik
üretm artışını revelüasyona giderek dış talebi canlandırmak
Ülkedeki dış
talebin ithal ikame sektörleri yönelmesini sağlamak
Cevap: Toplam talep hacminin sıkı para ve bütçe politikaları ile azaltılması
çok önemlidir. Bu durumda üretimden fazla olan talebi
massetmek kaçınılmaz olur. Dİğer bir ifade ile tüketim ve yatırım tarafından iç ürünlerin emilmesini azaltmak gerekir. Böyle bir politika,
ithalatı kısıtlama ve yurtiçi üretimin bir bölümünü İhracat
İçin serbest bırakma etkisi oluşturur. İşte bu etki massetme sonucu
gerçekleşir. Yani paranın değeri düşürülerek (devalüe
edilerek), dış talebin artmasını sağlamak (İhraç edilen
ürünler yabancı ülke halkı için ucuzlamış olur) ve ithal ürünlerin talebini
kısmak (paranın
değeri düştüğü için satın alma gücü azalır ve talep kısılır) şeklinde ortaya çıkar. (Cevap
A)
123. F. Machlup`a göre dış ödemeler bilançosu fazla veren
ülkelerinizlemesi gereken politikalar arasında aşağıdakilerden hangisi yer
almaz?
Gelir
vergilerinde indirim yapılması
Döviz
kontrolünün kaldırlması
Yurt içi
fiyatlar genel seviyesinin yükseltilmesi
Faiz oranlarının
yükseltilmesi
Ücretlerin
yükseltilmesi
Cevap: Bu uygulama bilançosu açık veren ülkeler için uygulanabilir.
(Cevap D)
124. F.Maclup’a göre dış ödemeler blançosu açık veren
ülkelerin uygulaması gereken politikalar arasında aşağıdakilerden hangisi yer
alamaz ?
Gümrük
tarifelerinin yükseltilmesi
Devletin cari
harcamalarını düşürmesi
Banka aktif
değerlerinin azaltılması
Develüasyon
yapılması
Sermaye
girişinin kontrol edilmesi
Cevap: Sermaye girişinin teşvik edilmesi gerekir. E seçeneği bilançosunda
fazlalıklar olan ülkeler için geçerlidir. (Cevap E)
I.Mundel modeli
II.Alexander massetme yaklaşımı
III.Meade modeli
IV.Marshall – Lerner koşulu
125. Para ve maliye politikalarının birlikte uygulanarak
ödemeler bilançosundaki dengenin sağlanabileceği ileri süren görüş veye
görüşler yukarıdakilerden hangisidir?
I, III
I,II
II,IV
I,IV
II,III
Cevap: Mundel modeli ile Meade modeli para ve maliye politikalarının ortaklaşa uygulamalar sonucunda Ödemeler bilançosunun dengelenebileceğini
savunurken Marshall Lemer koşulu İle Alexander massetme yaklaşımı da döviz kurlarının ödemeler bilançosunu dengeye getirebileceğini savunmuşlardır. Mundel modeli ile Meade modelinin temelinde bu görüşler olmasına rağmen bu politikaların nasıl uygulanacağı konusunda birbirinden ayrılmaktadır.
Ayrıca F. Maclup'ta para ve maliye politikasının birlikte uygulanmasının gerekliliğini
savunmaktadır. Bu görüşün altındaki neden ise en uygun aracın en uygun zamanda uygulanması ya da dengesizliğe karşı en etkili yöntem - yöntemlerin destekleyici şekilde uygulanmasıdır.
(Cevap A)
126. Dış ödemeler bilançosunda açık veren bir ülkenin
altın ihraç ederek dengeye gelebileceğini savunan iktisadi yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
Klasik
Fizyokrat
Merkantilist
Keynesyen
Monetarist
Cevap: Keynes'in "Genel Teorisi"nin yayımına gelinceye kadar
uluslararası denge mekanizmasını açıklayan klasik dış
denge teorisidir. 8u teorinin içinde Fizyokratlar, Merkantilistler ve klasikJer
vardır. (Geleneksel dış denge teorisinde denilmektedir).Dış denge kuramını ileri süren ilk iktisadi yaklaşım Merkantilisitler'dîr. Yani Fizyokratlar dış denge ile ilgilenmemişlerdir. Ancak Merkantiüstlere göre, dış ödemeler
bilançosu hiçbir zaman açık vermez, sürekli fazlalık
vardır. Bunun için altın ihracına gerek yoktur. A. Smith'in önderliğinde gelişen
klasik iktisadi yaklaşım'da dış ödemelerinde açık veren
bir ülke bu açığını altın ihraç etmek suretiyle
giderebilir. (Cevap A)
127. Dış ödemeler bilancosundaki dengeyi gelir
değişimlerine bağlayan iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Cagon
Mill
Ohlin
Pigou
Keynes
Cevap: Kaynesyen düşünceye göre, ödemeler bilançosu açık veren ülkelerde,
piyasadan açık miktarda para çekilmiş olacağından, toplam taleple daralma olacaktır. Talebin daralması ise, İstihdam ve üretim
düzeyini düşürecek ve sonuçta milli gelir
azalacaktır. Bundan dolayı ithalat talebi de azalacaktır. Açık ve fazla veren
ülkelerde karşılıklı olarak meydana
gelen bu gelişmeler, bir süre sonra dengeyi
sağlayacaktır. Kısaca, dış dengenin ilgili ülkelerdeki gelir değişimleriyle
sağlandığını ifade etmektedir. Buna
modem dış denge, teorisi de denir (otomatik dış denge). (Cevap E)
128. Aşağıdaki iktisatçılardan hangileri “uluslar arası
para rezervlerinin merkezleştirilmesi ve ortak bir para biriminin
kullanılması”gerektiğini savunmuştur?
White –marshall
Keynes - triffin
Chamberlin-
kuznets
Lerner- vanek
Walras- berkson
Cevap: Bu seçeneği üç aşamada açıklamamız gerekir.
Keynes
planı; Bretton
Woods Konferansından önce hazırlanmıştır.
Müttefik devletler, harp sonu para
sorunlarının daha harp bitmeden düşünülmesini uygun bulmuşlardır. Bu fikirde
şüphesiz I. Dünya savaşından sonra gelen 1929 ekonomik buhranının büyük bir payı vardır. Keynes planının hedefi,
altın satndartma dönmeye zaruret kalmaksızın
uluslararası ödemeleri sağlayacak bir sistem kurmaktı. Altın para sistemi, hesaplar bilançosunun kendiliğinden dengeye gelmesine imkân verecek şekilde fiyat esnekliği oluşturmamaktaydı. Keynes, uluslararası karşılıklı kredi mekanizması sayesinde bu problemin
önlenebileceğini ileri sürmüştür. (Yani
uluslararası bir merkez bankası görüşü). Buna göre döviz geliri giderinden
fazla olan ülkeler alacaklarını nakden değil, (kaydi olarak), hesâ-ben tahsil ettikleri zaman, Ödeme zorlukları azalacak ve para istikrarının muhafazası kolaylaşacaktır.
Triffin planı: Uluslararası para
rezervlerinin merkezileştirilmesi (uluslararası bir merkez bankası) gerektiği
fikrine dayanmaktadır. Robert J Triffin, altın döviz sisteminin yerini er geç bir
kâğıt para sistemine bırakacağını
savunmaktadır. Triffin planına göre;
Dünya
rezervlerinin merkezileştirmesi
Para
fonunda yaratılması düşünülen mevduatın altın garantisi taşımaması
Para fonunun açık piyasa işlemlerine girişmesi
Rezervlerin yıllık artış haddi için bir üst sınır kurulması.
Bancor: J. M. Keynes'in
hazırlayarak İngiltere hükümeti adına Bretton Woods Konferansında savunduğu
planda önerilen uluslar arası Ödeme birimidir. Bancor bir "kaydı
para" olacak ve
değeri altına göre hesaplanacaktı. Miktarı İse,uluslararası likidite ihtiyacına göre ayarlanabilecekti. (Cevap B)
değeri altına göre hesaplanacaktı. Miktarı İse,uluslararası likidite ihtiyacına göre ayarlanabilecekti. (Cevap B)
129. “kötü para iyi parayı piyasadan kovar”ifadesi hangi
yasayla ele alınır?
Ramsey kanunu
Olivera kanunu
Gresham kanunu
Walras kanunu
Metzlar kanunu
Cevap: Gresham Kanunu, bir ülkede dolaşımda
yasal olarak iki farklı madeni paranın
bulunması durumunda ortaya
çıkabilecek sonuçla ilgili bir kuraldır. Kısacası, "kötü para iyi parayı
piyasadan kovar biçiminde ifade edilir. Bu kanuna göre, eğer iki maddenin darphane paritesiyle piyasa fiyatı farklıysa, piyasa fiyatı yüksek olan maden para olarak piyasadan çekilecektir. Böylece iki ödeme vasıtasından kötüsü iyisini piyasadan kovacak,
sonuçta sadece kötü para tedavülde kalacaktır. (Cevap C)
130. Paraşüt nazariyesi hangi para rejimini savunmak için
ileri sürülmüştür?
Çift metal
sistemi
Altın para
sistemi
Temsili para
sistemi
Kağıt para
sistemi
Gümüş para
sistemi
Cevap: Çift metal
sistemi, bimetalizm veya çift metal (maden) sistemi denilen para rejimlerini
savunmak için ileri sürülmüştür. (Cevap A)
131. Otomaatik altın para teorisine hangi iktisatcı ileri
sürmüştür?
Walras
Mill
Say
Ricardo
Smith
Cevap: Altın para sisteminin en önemli sonucu
şudur: Bütün ülkeler altın para sistemini uygularsa, kambiyo haddi İki ülke
parasının altın paritesini temsil eden
seviyede sabit kalır ve dış ticaretinde
serbest olması halinde tediye (ödeme) bilançosu bu kambiyo haddi üzerinden otomatik olarak dengeye gelir.
Buna kısaca '’otomatik altın standardı teorisi" denir. Bu teoriyi ile
süren iktisatçı da David Ricardo'dur.
(Cevap D)
132. Her mal, para: her para, mal görüşü hangi düşünce
içerisinde yer alır?
Bülyonist
İdealist
Fizyokrat
Nominalist
Metalizm
Cevap: Metallizm'e göre,
paranın soyut kavram halinde maddeye dayanmayan bir değeri
alamaz. Para değerini oluşturan, mübadele edildiği maldır. Malın da para gibi
mübadele değeri vardır. Metallistler, altın paraların esas resmi para olduğunu düşünüyorlardı. Banknot ve ufaklık dolaşımına karşı
değillerdi. Onlara göre, altın paraların değeri,
banknot ve ufaklık paraya yansımaktaydı. Kaydi para da, değerini altından
almaktaydı ve kağıt paranın da
altına dayanması gerekliydi. (Cevap E)
133. Sadece mal paranın, gerçek para olabileceğine inanan
görüş aşağıdakilerden hangisidir?
Merkantilist
Fizyokrat
Metalizm
Nominalist
Bülyonist
Cevap: Metallistler,
sadece mal paranın, gerçek para olabileceğine
İnanmışlardır. Kağıt paranın sadece dolaşım aleti
olduğunu ve değer saklama fonksiyonu yapmadığını ileri
sürerek, elde tutulan paranın yasal norminal değerinden başka dayanağı
olmazsa, zamanla erozyona uğrayacağını belirtmişlerdir.
Sadece dolaşım aracı hizmeti gören kağıt parçalarının
gerçek anlamda para olamayacağını savunmuşlardır. (Cevap C)
134. Metalist teori , hangi para ssteminin sona ermesiyle
son bulmuştur?
Altın para
Gümüş para
Temsili para
Kaydi para
Hesap parası
Cevap: Metallist teori
altın para sisteminin bırakılmasıyla sona ermiştir. (Cevap A)
135. Aşağıdaki hangi iktisadi düşünce mtalizme
dayanmaktadır?
Fizyokrat
Monatarizm
Keynesyen
Soft keynesyen
Klasik
Cevap: Merkantilistler ve
Klasikler, Metallist İdiler. (Cevap E)
136. En eski iktisadi
faiz teorisi aşağıdakilerden hangisidir?
Alternatif
rantabilite teorisi
Ödünç
verilebilir fonlar teorisi
Nemalandırma teorisi
Kullanım teorisi
Devlet para
teorisi
Cevap: En eski iktisadi
faiz teorisi nemalandırma teorisidir. (Cevap C)
137. Kullanım teorisinin temsilçisi aşağıdakilerden
hangisidir?
K. Ringer
R.Lucas
L.Walras
K.Menger
H.Johnson
Cevap: Kullanım teorilerinin temsilcileri K. Menger ve V. Hermann'dır.
Kullanım teorileri, sermayenin maddesi ile
kullanımını ayırmaktadır. Sermayeyi emrinde kullanan, bu olanağın bedelini
ödemektedir. Ödediği bedel, arz ve talep koşullarına göre
belirlenmektedir. (Cevap D)
138. “sermayenin kaynağına tasarrf
oluşturur”görüşü hangi teorinin temelini oluşturur?
Perhizkarlık
teorisi
Sermaye
verimliliği teorisi
Alternatif
rantabilite teörisi
Miktar teorisi
Sosyal para
teorisi
Cevap: Peıtıizkarlık
teorisine göre, sermayenin kaynağı ;
tasarruftur. Tasarruf bir fedakârlıktır. Paranın derhal sağlayacağı yarar ve zevkten vazgeçmedir. Paranın güncel tatmin
fonksiyonundan vazgeçerek ileride
yapabileceği hizmeti sabırla beklemektir. Faiz, bu fedakarlığın karşılığıdır, bedelidir, fiyatıdır. (Cevap A)
139. Parayı sadece
mübadele amacı olarak kabul eden teori aşağıdakilerden hangisidir?
Bülyonist teori
Alternatif
rantabilite teorisi
İdealist teori
Nominalist teori
Materyalist
teori
Cevap: Nominalist teori,
parayı sadece mübadele aracı olarak kabul etmektedir. En eski nominalist Plato'dur. Mal mübadelesinde para, dilin düşünce mübadelesindeki rolünü andıran bir hizmet görmektedir. Konuşmak sosyal yaşamda, para kullanmak piyasa ekonomisinde vazgeçilemez birer gereksinimdir. İşte nominalist teorinin sentezini bu oluşturmaktadır. (Cevap D)
140. “ Para ne kadar aranır ve talep edilirse, o derecede
değer taşıyacağını” ileri süren iktisatçı hangiisdir?
F. Cagon
J. S. Mill
L. Walras
S. Kuznets
K. Ringer
Cevap: L. Walras, para
değerindeki dalgalanmaları değerli maden üretimine ve
banknot emisyonuna bağlayan görüşleri kabul etmiştir. Para teorisine önemli bir
katkısı, satın alma gücü birimini para talebi yaklaşımından incelemeye
çalışmasıdır. (Cevap C)
141. Devlet para
teorisinin kurucusu aşağıdaki hangi iktisatçıdır?
J. S. Mill
K. Wicksell
R. Lucas
W. W. Leontieff
G. F. Knapp
Cevap: Devlet para teorisinin kurucusu G. R Knapp'tır. Bu teoriye göre, paraya
değerini veren devlettir. Para değerini altına veya
gümüşe dayanmasından değil, devlet otoritesinden alır. (Cevap E)
142. Satınalma güçleri teorisi aşağıdaki hangi
iktisatçıya aittir?
F. V. Wieser
Aflation
Nogaro
G. Cassel
B. Bawerk
Cevap: Satınal ma güçleri teorisinin sahibi Gustav Cas-sel'dir. Bu teoriye göre, paralar iç piyasada satın alma güçlerini kaybettiğinde, devalüasyonla değer ayarlaması yapılması gerekir. (Cevap D)
143. K. Wicksell’in ekonomi bilimine kazandırdığı faiz
kavramı hangisidir?
Doğal faiz
Piyasa faizi
Reel faiz
Nominal faiz
Kontröllü faiz
Cevap: Doğal faiz, K. VVicksell'in ekonomi bilimine kazandırdığı bir
kavramdır. (Cevap A)
144. “Mübadele denklemi” Cambiridge denkleminin iki temel
yorumundan biri olduğuna göre diğer temel yorum aşağıdakilerden hangisidir?
Miktar teorisi
Cournot çözümü
Dikotomik
yaklaşım
Pazar yasası
Likidite tercihi
teorisi
Cevap: Miktar teorisi
diğer temel yorumdur. Cambridge Denklemi miktar
teorisinin farklı bir yorumudur. Cambridge
denkleminin (M = kPy) sol yanı ekonomideki
toplam para arzını, sağ yanı ise toplam para talebini göstermektedir. Bir ekonomide para arzının para talebine
eşit olması ise temel bir özdeşliktir. (Cevap A)
145. Paranın ilk miktar teorisyeni hangi iktisatçıdır?
Wicksell
Hume
Vernon
Cassel
Kuznets
Cevap: Paranın ilk
teorisyeni olan D.Humeve göre para bir değişim
aracıdır. Fiyatlar para ve malların miktarlarındaki
değişmeye uyarak kendiliğinden oluşur. (Cevap B)
146. Miktar teorisi ele alınırken iki kavramdan hareket
edilir. Bunlardan birincisi reel para miktarı olduğuna göre diğeri
aşağıdakilerden hangisiidr?
Gelir değişimi
miktarı
Paranın dolaşım
hızı
Para arzı oranı
Nominal para
miktarı
Fiyatlar genel
seviyesi
Cevap: Basit ve öz olarak
miktar teorisi fiyatlar genel düzeyi ile para
miktarı arasındaki doğrusal bir ilişki olarak
tanımlanabilir. Miktar teorisi ele alınırken iki kavramdan hareket edilir. Bunlar nominal ve reel para miktarıdır. Nominal para miktarı
piyasada geçerli ve değişimi sağlayan araçtır. Reel para miktarı ise değişimi sağlayan paranın kullanılması ile elde edilebilecek olan mal ve hizmet miktarına
eşittir. (Cevap D)
I.Yüksek kar oranı
II.büyük yatırımlar
III.fiyat düzeyi
IV.düşük tasaruf
V. ücretler
147. David Hume’nin miktar teorisi analizine göre
yukardakilerden hangisi veya hangileri faiz oranlarının yükselmesinin bir
nedeni değildir?
I,II
III,IV
III,V
I,II,IV
III,V
Cevap: D.Hume'nin miktar
teorisi analizine göre, yüksek kar oranı, büyük yatırımlar
ve düşük tasarruf faiz oranının artmasına neden olmaktadır. (Cevap C)
148. Zorunlu olarak para arzının para talebine eşitliğini
içeren kuram aşağıdakilerden hangisidir?
King kanunu
Dikotomik
analizi,
Genel denge
teorisi
Pigou eşitliği
Say yasası
Cevap: Say yasasına göre
her arz kendi talebini oluşturur ve bu durum bir zorunluluk halidir. Aynı
şekilde ürün arzı da ürün talebine zorunlu olarak eşittir. (Cevap E)
149. Aşağıdakilerden hangisi Mahreçler kanunu için doğru
değildir?
Paralı
ekonomilerde üretimdeki herhangi bir artış gelirde ve özellikle harcamalarda da
eşit bir artış doğurmaktadır.
Ekonomi tam
istihdam seviyesinde bulunur.
Faktörlerin boş
kalması söz konusu değildir.
Her arz kendi
talebini de beraber yaratır.
Para atıl ankes
için talep edilebilir.
Cevap: Mahreçler (Say) kanununda paranın sadece muamele güdüsüyle talep edildiği ve İddihar (atıl ankes talebi) edilmeyeceğinden hareket edilmekte ve bundan da tam istihdam dengesi sonucuna
varılmaktadır. (Cevap E)
150. Klasik miktar
teorisinin Cambridge denklemi hangi iktisatçıya aittir?
Ricardo
Say
Pigou
Mill
Wicksell
Cevap: Klasik miktar teorisinin Cambridge denklemi A.C.PigouVa aittir ve bazı
yenilikler getirmiştir. (Cevap
C)