35.
Nurkse’a göre
ihracatın, bir ülkenin kalkınmasına olumlu etkide bulunmamasının aşağıdakilerden
hangisi yer almaz?
A)
Gelişmiş
ülkelerin sanayileşme tercihinde daha az ham madde gerektiren sektörlere
yönelmesi
B)
Gelişmiş
ülkelerde artan gelirin büyük bir bölümünün sanayi sektörüne aktarılması.
C)
Gelişmiş
ülkelerin tarımsal koruyuculuğa gitmesi
D)
Sentetik
maddelerin üretim sürecine sokulması
E)
Tarımsal
mallara olan dış talep esnekliğinin giderek düşmesi
Cevap : Ülkelerin normal
gelişme aşaması tarım - sanayi - hizmet
şeklindedir. Eğer gelirin büyük bir kısmı
hizmet sektörüne aktarılıyorsa o ülke için gelişmiş tanım uygulanır. Nurkse'a
göre ihracatın kalkınmada uyarıcı rol oynamasının diğer nedenleri ise; ham
medde kullanımında tasarruf sağlaması
(burada teknolojik gelişme ve emeğin verimliliğinin
artması söz konusudur), tarım mallarına
olan dış talep esnekliği giderek düşmesidir (Cevap B)
36.
“uzun dönemde
dinamik karşılaştırmalı üstünlüğü ihmal eden ülke, hayat standardı ve
potansiyel gelişme hızları bakımından büyük kayıplara uğrayabilir.” görüşü
aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?
A)
J.
Meade
B)
I.
Kravis
C)
P.
Samuelson
D)
E.
Chamberlin
E)
S.
Linder
Cevap
: Gelişmekte olan ülkelerin karşılaştırmalı üstünlüklere
dayalı ihracatlarını geliştirmeleri gerekir. O halde, kalkınmakta olan ülkeler,
uygun sanayileşme politikaları izleyerek ekonomik yapılarını ve uluslararası
işbölümündeki yerlerini değiştirebilir. Nitekim
uygulamada çoğu ülkelerin kalkınma çabalarının altında yatan ana unsur, ekonomik
yapıyı dinamik karşılaştırmalı üstünlüklere uygun biçimde değiştirmektir.
Farklı bir ifade ile bu ülkeler tarım ekonomisi olmaktan çıkıp sanayi toplumu durumuna gelmeyi amaçlarlar, işte bunun içindir ki uzun dönemde dinamik karşılaştırmalı üstünlük ihmal
edilmemelidir. (Cevap C)
37.
Meier’e göre dış
ticaret hadlerini uzun dönemde aşağıdakilerden hangisi etkiler?
A)
Tüketim
ve üretim yapısında meydana gelen değişmeler
B)
Ticaret
politikası
C)
Döviz
kurlarındaki değişmeler
D)
Tek
taraflı transfer ödemeleri
E)
Konjonktürel
dalgalanmalar
Cevap
: Diğer seçenekler kısa dönem etkileridir. Uzun dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki tüketim ve üretim yapısındaki
değişmeler, ülkelerin ödemeler dengesi açıkları ile karşı
karşıya kalmalarına neden
olur. (Cevap A)
38.
Aşağıdaki
iktisatçılardan hangisi, kalkınmada ihracatın genişlemesine ve dahili
sanayileşmeye önem vermesini savunmuştur?
A)
Meade
B)
Kuznets
C)
Linder
D)
Myrdal
E)
Viner
Cevap
: Ayrıca Prebisch ve Singer'de bu tezi savunarak dış
ticarete dayalı ekonomik kalkınmanın yeterli olmayacağını
ileri sürerek ülke içi sanayileşmeye de önem verilmesini belirtmişlerdir.
(Cevap A )
39.
Ekonomik birleşmeyi
gümrük birlikleri teorisiyle ilk kez açılayan iktisatçı aşağdakilerden
hangisidir?
A)
Negishi
B)
Meade
C)
Viner
D)
Linder
E)
Kravis
Cevap : Uluslararası ekonomik birleşmeler teorisi, ulusular arası ekonominin
yakın zamanlarda geliştirilen
teorilerinden olup, ekonomik birleşmeyi gümrük birlikleri teorisiyle ilk
açıklayan J. Viner'dir (1950). (Cevap C)
40.
Serbest dış
ticaret politikalarını ilk kez uygulamaya geçiren iktisadi yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Merkentilistler
B)
Keynesyenler
C)
Klasikler
D)
Monetaristler
E)
Fizyokartlar
Cevap
: Fizyokratlar'da kökenini bulan serbest dış ticaret dotrini, İngiliz klasik iktisatçıları ile esas şeklini almış ve 19. yüzyıl liberalizmi ve çağdaş neo - liberalizmle devam etmiştir. (Cevap E)
41.
Serbest dış
ticarette korumacılık doktrini ilk defa
hangi iktisadi yaklaşıım içinde uygulanmaya başlanmıştır?
A)
Keynesyen
B)
Klasik
C)
Fizyokart
D)
Monetarizm
E)
Merkantilist
Cevap
: (Cevap E)
42.
Bir ülkenin,
ekonomik kalkınma amacıyla devletin dış ticaretine müdahale etmesini isteyerek “genç
endüstriler tezini” ortaya atan ilk iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A)
A.
Hamilton
B)
F.
List
C)
L.
Walras
D)
C.
Wicksteed
E)
F.
Cagon
Cevap : Bu görüşe göre;
ileride gelişip karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olacak endüstriler optimum
üretim düzeyine ulaşıncaya kadar gümrük tarifeleriyle, dış rekabete
karşı korunmalıdır. Bu tezin diğer adı da "bebek sanayiler" olarak
geçmektedir. (Cevap A).
43.
“Bir ülkenin bir
ithal malına gümrük tarifesi koyması ticaret haddini o ülkenin lehine
çevirilebilir” görüşü aşağıdaki hangi kavramla ifade edilir?
A)
Lucas
kritiği
B)
Olivera
– Tanzi ekisi
C)
Metzler
paradoksu
D)
Pigou
paradoksu
E)
Meade
yaklaşımı
Cevap
: Bu görüşe göre, tarifeler ithal malını, tarife koyan
ülkenin iç piyasasında (ve tüm dünyada) eskisinden daha
ucuz bir duruma getirebilir. (Cevap C)
44.
“ithal ve ihraç
mallarının arz esnekliklerinin sonsuz olması varsayımı altında döviz
piyasasının istikrarlı olmadığı, ithal mallarının yurtiçi talep esnekliği ve
ihraç mallarının dış talep esnekliğinin toplam değerine bağlıdır.”görüşü
aşağıdaki hangi iktisadi kurama aittir?
A)
Kravis
– Vanek görüşü
B)
Vernon
– Posner varsayımı
C)
Bergson
– Lucas kritiği
D)
Marshall
– Lerner koşulu
E)
Singer
– Prebhish kuralı
Cevap : Bunların mutlak
değerleri toplamı 1 (bir) veya daha büyük
olursa döviz piyasası istikrarlıdır. (Cevap D)
45.
Klasik iktisadi
düşünceye göre dış dengenin gerçekleşebilmesi için aşağıdaki hangi kur sistemi uygulanmalıdır?
A)
Çoklu
kur sistemi
B)
Esnek
kur sistemi
C)
Ayrlanabilir
kur sistemi
D)
Çapraz
kur sistemi
E)
Sabit
kur sistemi
Cevap : Klasik dış denge teorisi, sabit kur sisteminde işlerlik kazanabilir. Yani dış dengenin sağlanabilmesi için sabit kur
sistemi uygulanmalıdır.(Cevap
E).
46.
Dış ödemeler
bilançosunun devamlı bir şekilde fazla verdiğinin ileri süren ikisadi yaklaşım
hangisidir?
A)
Fizyokartlar
B)
Keynesyenler
C)
Monetaristler
D)
Klasikler
E)
Merkantilistler
Cevap : Bu düşünceye göre, dış ödemeler bilançosunda bir dengenin olmadığını ve sürekli olarak bilançonun fazla verdiği ileri sürülmektedir. Merkanti-listler, fazla veren bir bilançonun, ülke parasının döviz piyasasında
yabancı paralara karşı değer kazandıracağını ve bunun
sonucunda da ihraç fiyatlarının İthal fiyatlarına göre yükseleceğini ileri sürmüşlerdir
(Cevap E).
47.
Ödemeler
bilançosunun gelir hareketleriyledengeye gelebileceğini ileri süren iktisatçı
aşağıdakilerden hangisidir?
A)
G.
C. Hufbaufer
B)
E.
Heckscher
C)
R.
Cantillon
D)
F.
Cagon
E)
B.
Ballasa
Cevap : (Cevap C)
48.
Massetme
yaklaşımını ileri süren ilk iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A)
S.
S. Alexander
B)
L.
A. Metzler
C)
W.
F. Stolper
D)
K.
Boulding
E)
A.
Marshall
Cevap : Massetme kavramını ilk defa Kemeth Boulding 1948 yılında kullanılmış olmakla beraber bu kavramı üne kavuşturan S. S. Alexander'dır (1952). (Cevap D)
49.
Massetme
yaklaşımı aşağıdakilerden hangisi üzerinde değerlendirilir?
A)
Dış
dengenin sağlanması
B)
Fiyat istikrarı
C)
Gelir
dağılımı
D)
Mal
ve hizmet bölüşümü
E)
Kamu
harcamaları etkinliği
Cevap : Bu yaklaşıma göre, bir ekonomide dış denkliğin nasıl sağlanabileceği hakkında değerlendirmeler yer alır. Alexander, iç denkliği bir politika meselesi olarak ihmal etmekte ve dış denklik üzerinde durmaktadır. Makro kavramlarla çalışan bu yaklaşımın başlangıç noktası ticaret bilançosunun milli gelirle toplam harcama arasındaki farka eşit olduğu görüşüdür.
(Cevap A)
50.
Massetme
yaklaşımına göre ödemeler bilançosu aşağıda verilen hangi makro değerler
arasındaki farkı dikkate alır ?
A)
Toplam
ithalat - Toplam ihracat
B)
Toplam
ithalat – İthal ikamesi toplam üretim
C)
Toplam iç üretim – Toplam ihracat
D)
Toplam
iç üretim – Toplam iç harcama
E)
Toplam
iç üretim - Toplam ithalat
Cevap
: Özel sermaye
hareketleri bir tarafa bırakılırsa, ödemeler bilançosu
toplam İç üretimle toplam iç harcamalar arasındaki fark olarak görülür. Bunu denkleme
döktüğümüzde;
Bp = Y - E
yazılabilir.
B = Ödemeler bilançosu (net olarak)
Y = Toplam iç üretim
E = Toplam iç harcamadır.
Eğer, Y > E ise, ülkenin ödemeler bilançosu bir fazlalık gösterecek;
Y = E ise, denkliği
gösterecektir.
(Cevap D)
51.
Massetme yaklaşımına göre ihracattaki artış
aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
A)
Relasyon
B)
Resesyon
C)
Regrasyon
D)
Revalüasyon
E)
Devalüasyon
Cevap: Alexander'a göre, açık bir ekonomide ihracat artışı üretimi dolayısıyla
istihdamı artıran bir etkendir. Bu yaklaşıma göre ihracat artışı devalüasyonun
bir sonucudur. Bununla ifade edilmek istenen şey dış
ticaret çarpanıdır. Döviz kurunun değişmesi ihraç
malları talebini ve dolayısıyla üretimi teşvik
ederse bu malları üreten endüstrilerde istihdam artışı olacaktır. Gelirleri
artan kişiler
bu geliri harcarsa (tüketim olarak) tüketim malları
endüstrinde bir istihdam artışı olur. (Cevap E)
52.
Massetme yaklaşımın diğer bir tanımı
aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Toplam
harcama yaklaşımı
B)
Tüketim
harcamaları yaklaşımı
C)
Yatırım
harcamaları yaklaşımı
D)
Toplam
kamu harcamaları yaklaşımı
E)
Toplam
üreim harcamaları yaklaşımı
Cevap: Massetme
yaklaşımına Toplam Harcama Yaklaşımı da
denilmektedir. Massetme basit bir ifade ile tüketim ve
yatırım harcamaları ile kamu harcamalarının
toplamına eşittir. Buna göre,
A=C+I+G
C = Tüketim harcamalar
A=C+I+G
C = Tüketim harcamalar
I
= Yatırım harcamaları
G
= Kamu harcamaları
Diğer bir
ifade ile Massetme yaklaşımı, dış dengeyi gelir etkileriyle açıklamaya
çalışmaktadır.
(Cevap A)
53.
Klasik
iktisatçılar devalüasyonun dış ticaraet bilançosundaki etkilerini hangi
yaklaşımla açıklamaktadırlar?
A)
Parasal
yaklaşım
B)
Toplam
harcama yaklaşımı
C)
Toplam
tasaruf yaklaşımı
D)
Toplam
üretim yaklaşımı
E)
Esneklik
yaklaşımı
Cevap: Esneklik yaklaşımı devalüasyonun dış ticaret bilançosu açıklarını
giderici etkilerini açıklayan geleneksel bir
görüştür. Marshalİ - Lerner koşulu olarak bilinen
görüş klasik iktisadi düşünce içinde
değerlendirilir. (Cevap E)
54.
Aşağıdakilerden
hangisi Marshall-Lerner koşulunun özellikleri arasında yer almaz?
A)
Pür
dış ticaret teoriisni ihmal eder.
B)
Fiili
ithal ve ihraç malların veri kabul edilmesi.
C)
Ekonominin
genel dengesi dikkate alınmaz.
D)
Fiyat
–gelir esnekliğinin ithalat ve ihracat üzerindeki etkilerini incelemesi.
E)
Döviz
piyasasındaki gelişmeler önemlidir.
Cevap: Marshallı - Lerner
koşulu gelir, talep ve fiyat - gelir esnekliklerini dikkate almamıştır.
Marshalİ -Lerner koşulunda ne tür
esneklikten bahsedildiği açık
değildir. Gelir esnekliğini yoksa fiyat esnekliği mi söz konusudur. Ayrıca,
gelirdeki bir düşmenin ithal mallan
fiyatlarındaki bir yükselme ile aynı
etkilere sahip olması zorunlu değildir. Birincide, sadece gelir etkileri, ikincide, fiyat ve gelir etkilerinin ikisi birden görülür. Arz ve
talep esnekliklerinin ikisi birden görülür. Arz ve talep esneklikleri geleneksel olarak ceteris paribus'ta
tanımlanmıştır. Diğer bir ifade ile
fiyatlar ve gelirin sabit olduğu
varsayılmıştır. (Cevap D)
55.
Monetaristler,
devalüasyonun dış ticaret bilançosundaki etkileri hangi yaklaşımla
açıklanmaktadır?
A)
Toplam
harcama yaklaşımı
B)
Esneklik
yaklaşımı
C)
Parasal
yaklaşım
D)
Toplam
tasaruf yaklaşımı
E)
Toplam
üretim yaklaşımı
Cevap:
Parasalcılara göre, ekonomide reel bir para talebi vardır ve bu talep, diğer faktörler yanında, fiyatlar genel
seviyesine bağlıdır. Monetaristler, devalüasyonun,
ancak para arz ve talebini etkileyerek dış ödeme açıklarının
giderilebileceğini açıklamakladırlar.
(Cevap C)
56.
Massetme etkisinin amacı aşağılardan
hangisidir?.
A)
İç
üretimdeki fazlalığı ihracata yönlendirmek
B)
İç
üretimdeki aşırı yükselişleri karşılayacak iç talep oluşturmak
C)
İhraç
ürünlerindeki dış talep artışı sonucu ithalat kolaylığı ile dış dengeyi
sağlamak
D)
İhracata
yönelik üretm artışını revelüasyona giderek dış talebi canlandırmak
E)
Ülkedeki
dış talebin ithal ikame sektörleri yönelmesini sağlamak
Cevap:
Toplam talep hacminin sıkı para ve bütçe politikaları
ile azaltılması çok önemlidir. Bu durumda üretimden fazla
olan talebi massetmek kaçınılmaz olur. Dİğer bir ifade ile
tüketim ve yatırım tarafından iç ürünlerin emilmesini azaltmak gerekir. Böyle
bir politika, ithalatı kısıtlama ve yurtiçi üretimin bir
bölümünü İhracat İçin serbest bırakma etkisi oluşturur. İşte bu etki massetme
sonucu gerçekleşir. Yani paranın değeri düşürülerek (devalüe edilerek), dış talebin artmasını sağlamak (İhraç edilen ürünler yabancı ülke halkı için ucuzlamış olur) ve
ithal ürünlerin talebini kısmak (paranın değeri düştüğü için satın alma
gücü azalır ve talep kısılır) şeklinde ortaya çıkar. (Cevap
A)
57.
F. Machlup`a
göre dış ödemeler bilançosu fazla veren ülkelerinizlemesi gereken politikalar
arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A)
Gelir
vergilerinde indirim yapılması
B)
Döviz
kontrolünün kaldırlması
C)
Yurt
içi fiyatlar genel seviyesinin yükseltilmesi
D)
Faiz
oranlarının yükseltilmesi
E)
Ücretlerin
yükseltilmesi
Cevap:
Bu uygulama bilançosu açık veren ülkeler için uygulanabilir.
(Cevap D)
58.
F.Maclup’a göre
dış ödemeler blançosu açık veren ülkelerin uygulaması gereken politikalar arasında
aşağıdakilerden hangisi yer alamaz ?
A)
Gümrük
tarifelerinin yükseltilmesi
B)
Devletin
cari harcamalarını düşürmesi
C)
Banka
aktif değerlerinin azaltılması
D)
Develüasyon
yapılması
E)
Sermaye
girişinin kontrol edilmesi
Cevap:
Sermaye girişinin teşvik edilmesi gerekir. E seçeneği
bilançosunda fazlalıklar olan ülkeler için geçerlidir. (Cevap E)
59.
I. Mundel modeli
II.Alexander
massetme yaklaşımı
III.Meade
modeli
IV.Marshall
– Lerner koşulu
Para
ve maliye politikalarının birlikte uygulanarak ödemeler bilançosundaki dengenin
sağlanabileceği ileri süren görüş veye görüşler yukarıdakilerden hangisidir?
A)
I,
III
B)
I,II
C)
II,IV
D)
I,IV
E)
II,III
Cevap:
Mundel modeli ile Meade modeli para ve maliye politikalarının ortaklaşa uygulamalar sonucunda Ödemeler bilançosunun dengelenebileceğini
savunurken Marshall Lemer koşulu İle Alexander massetme yaklaşımı da döviz kurlarının ödemeler bilançosunu dengeye getirebileceğini savunmuşlardır. Mundel modeli ile Meade modelinin temelinde bu görüşler olmasına rağmen bu politikaların nasıl uygulanacağı konusunda birbirinden ayrılmaktadır.
Ayrıca F. Maclup'ta para ve maliye politikasının birlikte uygulanmasının gerekliliğini
savunmaktadır. Bu görüşün altındaki neden ise en uygun aracın en uygun zamanda uygulanması ya da dengesizliğe karşı en etkili yöntem - yöntemlerin destekleyici şekilde uygulanmasıdır.
(Cevap A)
60.
Dış ödemeler
bilançosunda açık veren bir ülkenin altın ihraç ederek dengeye gelebileceğini
savunan iktisadi yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Klasik
B)
Fizyokrat
C)
Merkantilist
D)
Keynesyen
E)
Monetarist
Cevap: Keynes'in "Genel Teorisi"nin yayımına gelinceye kadar
uluslararası denge mekanizmasını açıklayan klasik dış
denge teorisidir. 8u teorinin içinde Fizyokratlar, Merkantilistler ve klasikJer
vardır. (Geleneksel dış denge teorisinde denilmektedir).Dış denge kuramını ileri süren ilk iktisadi yaklaşım Merkantilisitler'dîr. Yani Fizyokratlar dış denge ile ilgilenmemişlerdir. Ancak Merkantiüstlere göre, dış ödemeler
bilançosu hiçbir zaman açık vermez, sürekli fazlalık
vardır. Bunun için altın ihracına gerek yoktur. A. Smith'in önderliğinde gelişen
klasik iktisadi yaklaşım'da dış ödemelerinde açık veren
bir ülke bu açığını altın ihraç etmek suretiyle
giderebilir. (Cevap A)
61.
Dış ödemeler
bilancosundaki dengeyi gelir değişimlerine bağlayan iktisatçı aşağıdakilerden
hangisidir?
A)
Cagon
B)
Mill
C)
Ohlin
D)
Pigou
E)
Keynes
Cevap:
Kaynesyen düşünceye göre, ödemeler bilançosu açık veren
ülkelerde, piyasadan açık miktarda para çekilmiş
olacağından, toplam taleple daralma olacaktır. Talebin
daralması ise, İstihdam ve
üretim düzeyini düşürecek ve sonuçta milli gelir
azalacaktır. Bundan dolayı ithalat talebi de azalacaktır. Açık ve fazla veren
ülkelerde karşılıklı olarak meydana
gelen bu gelişmeler, bir süre sonra dengeyi
sağlayacaktır. Kısaca, dış dengenin ilgili ülkelerdeki gelir değişimleriyle
sağlandığını ifade etmektedir. Buna
modem dış denge, teorisi de denir (otomatik dış denge). (Cevap E)
62.
Aşağıdaki
iktisatçılardan hangileri “uluslar arası para rezervlerinin merkezleştirilmesi
ve ortak bir para biriminin kullanılması”gerektiğini savunmuştur?
A)
White
–marshall
B)
Keynes
- triffin
C)
Chamberlin-
kuznets
D)
Lerner-
vanek
E)
Walras-
berkson
Cevap: Bu seçeneği üç aşamada açıklamamız gerekir.
·
Keynes planı; Bretton Woods Konferansından önce hazırlanmıştır. Müttefik devletler, harp sonu para sorunlarının daha harp bitmeden düşünülmesini
uygun bulmuşlardır. Bu fikirde şüphesiz I. Dünya savaşından sonra gelen
1929 ekonomik buhranının büyük bir payı
vardır. Keynes planının hedefi, altın satndartma dönmeye zaruret kalmaksızın uluslararası ödemeleri
sağlayacak bir sistem kurmaktı. Altın para sistemi, hesaplar bilançosunun kendiliğinden dengeye gelmesine imkân verecek şekilde fiyat esnekliği oluşturmamaktaydı. Keynes, uluslararası karşılıklı kredi mekanizması sayesinde bu problemin
önlenebileceğini ileri sürmüştür. (Yani
uluslararası bir merkez bankası görüşü). Buna göre döviz geliri giderinden
fazla olan ülkeler alacaklarını nakden değil, (kaydi olarak), hesâ-ben tahsil ettikleri zaman, Ödeme zorlukları azalacak ve para istikrarının muhafazası kolaylaşacaktır.
·
Triffin planı: Uluslararası para rezervlerinin merkezileştirilmesi
(uluslararası bir merkez bankası) gerektiği fikrine dayanmaktadır. Robert J Triffin,
altın döviz sisteminin yerini er geç bir kâğıt para sistemine bırakacağını savunmaktadır. Triffin planına
göre;
- Dünya
rezervlerinin merkezileştirmesi
- Para fonunda
yaratılması düşünülen mevduatın altın garantisi taşımaması
- Para fonunun açık piyasa işlemlerine girişmesi
- Rezervlerin yıllık artış haddi için bir üst sınır kurulması.
·
Bancor: J. M. Keynes'in hazırlayarak İngiltere hükümeti
adına Bretton Woods Konferansında savunduğu planda önerilen uluslar arası Ödeme birimidir.
Bancor bir "kaydı para" olacak ve
değeri altına göre hesaplanacaktı. Miktarı İse,uluslararası likidite ihtiyacına göre ayarlanabilecekti. (Cevap B)
değeri altına göre hesaplanacaktı. Miktarı İse,uluslararası likidite ihtiyacına göre ayarlanabilecekti. (Cevap B)
63.
“kötü para iyi
parayı piyasadan kovar”ifadesi hangi yasayla ele alınır?
A)
Ramsey
kanunu
B)
Olivera
kanunu
C)
Gresham
kanunu
D)
Walras
kanunu
E)
Metzlar
kanunu
Cevap: Gresham Kanunu,
bir ülkede dolaşımda yasal olarak iki farklı
madeni paranın bulunması durumunda
ortaya çıkabilecek sonuçla ilgili bir kuraldır. Kısacası, "kötü para iyi
parayı piyasadan kovar biçiminde ifade edilir. Bu kanuna göre, eğer iki maddenin darphane paritesiyle piyasa fiyatı farklıysa, piyasa fiyatı yüksek olan maden para olarak piyasadan çekilecektir. Böylece iki ödeme vasıtasından kötüsü iyisini piyasadan kovacak,
sonuçta sadece kötü para tedavülde kalacaktır. (Cevap C)
64.
Paraşüt
nazariyesi hangi para rejimini savunmak için ileri sürülmüştür?
A)
Çift
metal sistemi
B)
Altın
para sistemi
C)
Temsili
para sistemi
D)
Kağıt
para sistemi
E)
Gümüş
para sistemi
F)
Cevap: Çift metal sistemi, bimetalizm veya çift metal (maden) sistemi denilen
para rejimlerini savunmak için ileri sürülmüştür. (Cevap A)
65.
Otomaatik altın
para teorisine hangi iktisatcı ileri sürmüştür?
A)
Walras
B)
Mill
C)
Say
D)
Ricardo
E)
Smith
Cevap: Altın para
sisteminin en önemli sonucu şudur: Bütün ülkeler altın para sistemini
uygularsa, kambiyo haddi İki ülke parasının altın paritesini temsil eden seviyede sabit kalır ve dış ticaretinde serbest olması halinde tediye (ödeme) bilançosu bu kambiyo haddi üzerinden otomatik olarak
dengeye gelir. Buna kısaca '’otomatik altın standardı teorisi" denir. Bu
teoriyi ile süren iktisatçı da David
Ricardo'dur. (Cevap D)
66.
Her mal, para:
her para, mal görüşü hangi düşünce içerisinde yer alır?
A)
Bülyonist
B)
İdealist
C)
Fizyokrat
D)
Nominalist
E)
Metalizm
Cevap: Metallizm'e göre, paranın soyut kavram halinde maddeye dayanmayan bir değeri alamaz. Para değerini oluşturan, mübadele
edildiği maldır. Malın da para gibi mübadele değeri vardır. Metallistler, altın
paraların esas resmi para olduğunu düşünüyorlardı.
Banknot ve ufaklık dolaşımına karşı değillerdi. Onlara göre, altın paraların değeri, banknot ve ufaklık paraya yansımaktaydı.
Kaydi para da, değerini altından almaktaydı ve kağıt paranın da altına dayanması gerekliydi. (Cevap E)
67.
Sadece mal
paranın, gerçek para olabileceğine inanan görüş aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Merkantilist
B)
Fizyokrat
C)
Metalizm
D)
Nominalist
E)
Bülyonist
Cevap: Metallistler, sadece mal paranın, gerçek para olabileceğine İnanmışlardır. Kağıt paranın sadece dolaşım aleti olduğunu ve değer saklama fonksiyonu yapmadığını ileri sürerek, elde tutulan paranın yasal norminal değerinden başka dayanağı olmazsa, zamanla
erozyona uğrayacağını belirtmişlerdir. Sadece dolaşım aracı hizmeti gören kağıt parçalarının gerçek anlamda para olamayacağını savunmuşlardır. (Cevap C)
68.
Metalist teori ,
hangi para ssteminin sona ermesiyle son bulmuştur?
A)
Altın
para
B)
Gümüş
para
C)
Temsili
para
D)
Kaydi
para
E)
Hesap
parası
Cevap: Metallist teori altın para sisteminin bırakılmasıyla sona
ermiştir. (Cevap A)
69.
Aşağıdaki hangi
iktisadi düşünce mtalizme dayanmaktadır?
A)
Fizyokrat
B)
Monatarizm
C)
Keynesyen
D)
Soft
keynesyen
E)
Klasik
Cevap: Merkantilistler ve Klasikler, Metallist İdiler. (Cevap E)
70.
En eski iktisadi faiz teorisi aşağıdakilerden
hangisidir?
A)
Alternatif
rantabilite teorisi
B)
Ödünç
verilebilir fonlar teorisi
C)
Nemalandırma
teorisi
D)
Kullanım
teorisi
E)
Devlet
para teorisi
Cevap: En eski iktisadi faiz teorisi nemalandırma teorisidir. (Cevap C)
71.
Kullanım
teorisinin temsilçisi aşağıdakilerden hangisidir?
A)
K.
Ringer
B)
R.Lucas
C)
L.Walras
D)
K.Menger
E)
H.Johnson
Cevap:
Kullanım teorilerinin temsilcileri K. Menger ve V. Hermann'dır.
Kullanım teorileri, sermayenin maddesi ile
kullanımını ayırmaktadır. Sermayeyi emrinde kullanan, bu olanağın bedelini
ödemektedir. Ödediği bedel, arz ve talep koşullarına göre
belirlenmektedir. (Cevap D)
72.
“sermayenin
kaynağına tasarrf oluşturur”görüşü hangi teorinin temelini oluşturur?
A)
Perhizkarlık
teorisi
B)
Sermaye
verimliliği teorisi
C)
Alternatif
rantabilite teörisi
D)
Miktar
teorisi
E)
Sosyal
para teorisi
Cevap: Peıtıizkarlık teorisine göre, sermayenin kaynağı ; tasarruftur. Tasarruf bir
fedakârlıktır. Paranın derhal sağlayacağı
yarar ve zevkten vazgeçmedir. Paranın güncel tatmin fonksiyonundan vazgeçerek ileride yapabileceği hizmeti sabırla
beklemektir. Faiz, bu fedakarlığın karşılığıdır, bedelidir, fiyatıdır. (Cevap A)
73.
Parayı sadece mübadele amacı olarak
kabul eden teori aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Bülyonist
teori
B)
Alternatif
rantabilite teorisi
C)
İdealist
teori
D)
Nominalist
teori
E)
Materyalist
teori
Cevap: Nominalist teori, parayı sadece mübadele aracı olarak kabul etmektedir.
En eski nominalist Plato'dur. Mal mübadelesinde para, dilin düşünce mübadelesindeki rolünü andıran bir hizmet görmektedir. Konuşmak sosyal yaşamda, para kullanmak piyasa ekonomisinde vazgeçilemez birer gereksinimdir. İşte nominalist teorinin sentezini bu oluşturmaktadır. (Cevap D)
74.
“ Para ne kadar aranır ve talep edilirse, o
derecede değer taşıyacağını” ileri süren iktisatçı hangiisdir?
A)
F.
Cagon
B)
J.
S. Mill
C)
L.
Walras
D)
S.
Kuznets
E)
K.
Ringer
Cevap: L. Walras, para değerindeki dalgalanmaları değerli maden üretimine ve banknot emisyonuna bağlayan görüşleri kabul etmiştir. Para teorisine önemli bir
katkısı, satın alma gücü birimini para talebi yaklaşımından incelemeye
çalışmasıdır. (Cevap C)
75.
Devlet para teorisinin kurucusu aşağıdaki hangi
iktisatçıdır?
A)
J.
S. Mill
B)
K.
Wicksell
C)
R.
Lucas
D)
W.
W. Leontieff
E)
G.
F. Knapp
Cevap:
Devlet para teorisinin kurucusu G. R Knapp'tır. Bu
teoriye göre, paraya değerini veren devlettir. Para
değerini altına veya gümüşe dayanmasından değil, devlet
otoritesinden alır. (Cevap E)
76.
Satınalma
güçleri teorisi aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?
A)
F. V. Wieser
B)
A. Aflation
C)
B. Nogaro
D)
G. Cassel
E)
B. Bawerk
Cevap:
Satınal ma güçleri teorisinin sahibi Gustav Cas-sel'dir. Bu teoriye göre, paralar iç piyasada satın alma güçlerini kaybettiğinde, devalüasyonla değer ayarlaması yapılması gerekir. (Cevap D)
77.
K. Wicksell’in ekonomi bilimine kazandırdığı
faiz kavramı hangisidir?
A)
Doğal
faiz
B)
Piyasa
faizi
C)
Reel
faiz
D)
Nominal
faiz
E)
Kontröllü
faiz
Cevap:
Doğal faiz, K. VVicksell'in ekonomi bilimine kazandırdığı
bir kavramdır. (Cevap A)
78.
“Mübadele
denklemi” Cambiridge denkleminin iki temel yorumundan biri olduğuna göre diğer
temel yorum aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Miktar
teorisi
B)
Cournot
çözümü
C)
Dikotomik
yaklaşım
D)
Pazar
yasası
E)
Likidite
tercihi teorisi
Cevap: Miktar teorisi diğer temel yorumdur. Cambridge Denklemi miktar teorisinin farklı bir yorumudur. Cambridge denkleminin (M = kPy) sol yanı ekonomideki toplam para arzını, sağ yanı ise toplam para talebini göstermektedir. Bir ekonomide para
arzının para talebine eşit olması ise temel bir özdeşliktir. (Cevap A)
79.
Paranın ilk
miktar teorisyeni hangi iktisatçıdır?
A)
Wicksell
B)
Hume
C)
Vernon
D)
Cassel
E)
Kuznets
Cevap: Paranın ilk teorisyeni olan D.Humeve göre para bir değişim aracıdır. Fiyatlar para ve malların miktarlarındaki değişmeye uyarak kendiliğinden oluşur. (Cevap
B)
80.
Miktar teorisi
ele alınırken iki kavramdan hareket edilir. Bunlardan birincisi reel para
miktarı olduğuna göre diğeri aşağıdakilerden hangisiidr?
A)
Gelir
değişimi miktarı
B)
Paranın
dolaşım hızı
C)
Para
arzı oranı
D)
Nominal
para miktarı
E)
Fiyatlar
genel seviyesi
Cevap: Basit ve öz olarak miktar teorisi fiyatlar genel düzeyi ile para miktarı arasındaki doğrusal bir ilişki olarak tanımlanabilir. Miktar teorisi ele
alınırken iki kavramdan hareket
edilir. Bunlar nominal ve reel para
miktarıdır. Nominal para miktarı piyasada geçerli ve değişimi sağlayan araçtır.
Reel para miktarı ise değişimi sağlayan
paranın kullanılması ile elde
edilebilecek olan mal ve hizmet miktarına eşittir. (Cevap D)
81.
I. Yüksek kar oranı
II.
büyük yatırımlar
III.
fiyat düzeyi
IV.
düşük tasaruf
V.
ücretler
David
Hume’nin miktar teorisi analizine göre yukardakilerden hangisi veya hangileri
faiz oranlarının yükselmesinin bir nedeni değildir?
A)
I,II
B)
III,IV
C)
III,V
D)
I,II,IV
E)
III,V
Cevap: D.Hume'nin miktar teorisi analizine göre, yüksek kar oranı, büyük yatırımlar ve düşük tasarruf faiz oranının artmasına neden olmaktadır. (Cevap C)
82.
Zorunlu olarak
para arzının para talebine eşitliğini içeren kuram aşağıdakilerden hangisidir?
A)
King
kanunu
B)
Dikotomik
analizi,
C)
Genel
denge teorisi
D)
Pigou
eşitliği
E)
Say
yasası
Cevap: Say yasasına göre her arz kendi talebini oluşturur ve bu durum bir zorunluluk
halidir. Aynı şekilde ürün arzı da ürün talebine zorunlu olarak eşittir. (Cevap E)
83.
Aşağıdakilerden hangisi Mahreçler kanunu için
doğru değildir?
A)
Paralı
ekonomilerde üretimdeki herhangi bir artış gelirde ve özellikle harcamalarda da
eşit bir artış doğurmaktadır.
B)
Ekonomi
tam istihdam seviyesinde bulunur.
C)
Faktörlerin
boş kalması söz konusu değildir.
D)
Her
arz kendi talebini de beraber yaratır.
E)
Para
atıl ankes için talep edilebilir.
Cevap:
Mahreçler (Say) kanununda paranın sadece muamele güdüsüyle talep edildiği ve İddihar (atıl ankes talebi) edilmeyeceğinden hareket edilmekte ve bundan da tam istihdam dengesi sonucuna
varılmaktadır. (Cevap E)
84.
Klasik miktar teorisinin Cambridge denklemi hangi
iktisatçıya aittir?
A)
Ricardo
B)
Say
C)
Pigou
D)
Mill
E)
Wicksell
Cevap:
Klasik miktar teorisinin Cambridge denklemi A.C.PigouVa
aittir ve bazı yenilikler getirmiştir. (Cevap C)
85.
Aşağıdakilerden
hangisi klasik miktar teorisinin Pigou yaklaşımı için doğru değildir?
A)
Halkın
nominal servetinin para olarak tutulan oranı ve halkın servet tutarın sabit
fiyatlardaki değer değişkenlerinin para arzını etkilediğiğni ileri sürülmüştür.
B)
Fertlerin
parayı ne düzeyde ve ne hızda sarfedileceği ele alınmıştır.
C)
Para
talebi fertlerin stok değişkenine bağlanmıştır.
D)
Para
talebi mikro düzeyde ele alınmıştır.
E)
İnsanların
ne kadar para tutmak istedikleri üzerinde durulmuştur.
Cevap:
Pigou,
fertlerin parayı ne düzeyde ve ne hızda şadedeceklerini
değil, servetlerin bir bölümü olarak
ne kadar para tutmak İstediklerini açıklamaya çalışmıştır. Pigou (Cambridge) yaklaşımında, para talebini
fertlerin servetine (Stok değişken) bağlamaktadır.
Pigou, parayı toplam servetin bir parçası
olarak görmüş ve paranın sadece değişim aracı olarak tutulmadığını aynı
zamanda servet olarak da talep edildiğini belirtmiştir.
Cambridge
yaklaşımında para talebinin belirleyicileri şöyle
özetlenebilir:
1. Genel kabul gördüğü ve likit bir değer olduğu için insanlar para tutarlar,
2. Para talebinin en süt sınırı insanın servetidir ve
3. Para tutmaya alternatif yatırım araçları vardır. (Tahvil, hisse senedi
gibi) Cambridge yaklaşımında para talebi sadece harcama düzeyine bağlı olmayıp, aynı
zamanda servetin, para tutmanın alternatif maliyetinin ve gelecek hakkındaki
belirsizliğin bir fonksiyonu olarak görmüştür. (Cevap B)
86.
Aşağıdakilerden
hangisi klasik miktar teoriisnin Fisher yaklaşımı için doğru değildir?
A)
Halkın
veri bir harcamayı gerçekleştirmek için ne düzeyde para talep edecekleri
üzerinde durulmuştur.
B)
Para
arzındaki bir değişme her zaman fiyatların aynı oranda değişmesini gerektirir.
C)
Harcamaların
teknik yönüyle ilgili etmenler hakkında Ceteris Paribus varsayımı yapılmıştır.
D)
Fertlerin,
servetlerinden hangi oranda para tutmalarını göstermek için fayda teorisinde
yararlanılmıştır.
E)
İnsanların
ne kadar para tutmaları mecburiyetinde oldukları vurgulanmıştır.
Cevap:
Cambridge
yaklaşımı, fertlerin serveti hangi oranda para olarak tutacağını göstermek
için, fayda teorisinden yararlanmıştır. Fisher,
para talebini, fertlerin harcamalarını (akım
değişkene) bağlamaktadır. Fisher V (paranın dolanım hızı) ve T (toplam muamele değerinin para arzından tamamen bağımsız olduğunu varsaymıştır. Fisher yaklaşımında, para talebi makro düzeyde ele alınmıştır. (Cevap D)
87.
Fisher, miktar
teorisinde Ceteris Paribus varsayımı yaparak aşağıdakilerden hangiisnin sabit
olduğu savunmuştur?
A)
P
B)
T
C)
V
D)
M
E)
K
Cevap:
Fisher, harcamaların teknik yönüyle ilgili etmenler hakkında ceteris paribus (diğer değişkenler sabit) varsayımı yapmış, dolayısıyla V'nin sabit kaldığını savunmuştur. (V=Paranın dolanım hızı) (Cevap C)
88.
modern miktar teorisine göre aşağıdakilerden hangisi
Friedman’ın hipotezi için doğru değildir?
A)
Para
için azalan marjinal fayda ilkesi söz konusu olması
B)
Ekonomide
para tutmanın üst sınırının servet miktarı olması
C)
Paranın
sağladığı faydanın yüksek değerde kazanç olması
D)
Para
tutmanın alternatif maliyetinin olması
E)
Azalan
marjinal ilke prensibinin, para ile menkul değerler ve mallar arasında geçerli
olması
Cevap : Modem miktar
teorisine Friedmamn yaklaşımında; para başka değerler gibi
fayda sağlar. Sağladığı bu fayda yüksek kazanç değil yüksek likiditedir. (Cevap
C)
89.
I. Zaman tercihi
II.
sermayenin verimliliği
III.
Arzulanan ankes oranı
IV.
Arz-talep koşulları
V. Elde tutlan likit aktif seviyesi
Yukarıdakilerden
hangisi veya hangileri klasik faiz kuramında faiz oranının belirlenmesinde
kullanılan unsurlardan değildir?
A)
I,II,V
B)
II,IV
C)
III,V
D)
II,III
E)
I,II
Cevap
: Arzutunan ankes oranı ve elde tutulan likit aktif seviyesi klasik faiz oranının belirlenmesinde kullanılan unsurlardan değildir. (Cevap C)
90.
Neo-klasikler
reel analizlerinde değerin temeli olarak aşağıdakilerden hangisini esas
almışlardır?
A)
Fayda
B)
Para
C)
Emek
D)
Mübadele
E)
Faiz
Cevap : Neo klasiklerin reel analizi kendine özgü bir yorum getirir. Değerin temeli olarak, faydayı esas almışlardır. Kullanım değerini esası olan fayda, malikler için
önemlidir Neo-klasikler, marjinal fayda
kavramından hareketle bu karşılaşılan güçlükleri yenmişlerdir. (Cevap A)
91.
Klasikler reel
analizlerinde değerin temeli olarak aşağıdakilerden hangisini esas almışlardır?
A)
Mübadele
B)
Faiz
C)
Para
D)
İhtiyaç
E)
Emek
Cevap : Klasikler değerin temeli olarak emeği (İş gücünü) esas
almışlardır. (Cevap E)
92.
Neo-klasiklere
göre fertlerin satın alma arzularının olmaması aşağıdakilerden hangisine neden
olur?
A)
İşgücü
talebi
B)
Gömüleme
C)
İradi
işsizlik
D)
Eksik
rekabet
E)
Üretim
yetersizliği
Cevap : Satın almadan
kaçınma gömüleme yaratır ve gayri iradi
işsizliğe neden olur. Klasiklerde olduğu
gibi, neo klasik görüşte de ekonomide tam rekabet koşullarının geçerli olduğu, üretim faktörlerini, özellikle emeğin tamamen akıcı (mobil) ve
zorlukla karşılaşmadan bir iş
kolundan diğerine geçebileceği ve
bunun için de yeterli uzunlukta sürenin olduğu ilkeler korunmuştur.
Dolaşım devresi dışında satmalına gücü
birikintilerinin oluşmasını
ekonominin yararına görmemişler ve gömülemeye
olumsuz bir davranış gibi bakmışlardır. (Cevap B)
93.
Aşağıdakilerden
hangisi Neo-Keynesyen teoriler için doğru değildir?
A)
Ekonomi eksik
istihdamda dengeye ulaşabilir
B)
Fiyatlar ve
ücretler sadece yukarı doğru esnektir
C)
Firmalar çoğu
zaman fiyatlarına arz-talep koşullarına göre belirlerler
D)
Parasal aktarma
mekanizması da faiz yolu çok önemlidir
E)
Para arzı ile
gelir arasında çift yönlü bir ilişki vardır
Cevap
: Neo-keynesyen iktisatçıların varsayım ve görüşleri şöyledir:
1. Temelde
ekonomi tam rekabet koşullarında çalışmamaktadır. Firmaların çoğu, fiyatlarını kendileri belirler,
2.
Ekonomi eksik İstihdamda dengeye ulaşabilir.
3. Fiyatlar ve ücretler sadece yukarı doğru esnek (rijît)'dir. Farklı bir
ifadeyle, fiyatlar ve ücretler piyasada dengeyi sağlamak için gereken esnekliği
göstermez,
4. Parasal aktarma mekanizmasında faiz yolu çok önemlidir,
5. Değer birikim aracı olarak sadece iki alternatif vardır (Para ve tahvil). Para dahil tüm yatırım araçları
arasında ikame söz konusudur. Getiri oranları, aralarındaki ikamenin uyarıcısıdır.
Tahvil ve hisse senetleri arasındaki yakın ikame nedeniyle, hisse senedi de,
alternatif değerler arasında yer alır,
6. Para ve maliye politikaları ekonomiye istikrar sağlamada
kullanılabilir,
7. Konjonktür sadece parasal bir olgu değildir. Parasal etmenlerin yanında parasal olmayan faktörler de konjonktür hareketlerine neden olabilir,
8. Para arzı ile gelir arasında çift yönlü bir ilişki vardır. Politika
sonucu para arzındaki değişmeler nominal gelirde
dalgalanmalar yapabileceği gibi, nominal gelirdeki
dalgalanmalarda para arzında
dalgalanmalara neden olabilir.
9. Neo-Keynesyenler
de sürekli bir enflasyonun, devamlı para
arzı genişlemesi ile gerçekleşebileceğine
inanmaktadırlar. Ancak toplam talebi etkileyen beklenmedik bir tüketim,
yatırım, kamu veya ihracat kalemindeki gelişme sonucunda da, kısa süreli enflasyon durumlarının ortaya çıkabileceğini öngörmüşlerdir. Bu tür fiyat
artışlarının para arzı ile takviye edilmemesi halinde kendiliğinden duracağını
savunmuşlardır. (Cevap C)
94.
Likitide tercihi
teorisinin Tobin tarafından geliştirilen modeli aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Dikotomik
analiz modeli
B)
Genel
denge modeli
C)
Regresiv
beklentiler modeli
D)
Genişletilmiş
para talebi modeli
E)
Friksiyonel
gelir modeli
Cevap
:
Regresiv (eksilgen) beklentiler kavramı Keynes'e
aittir, bu kavram daha sonra Tobin (1958)
tarafından kullanılmıştır.
Likidite tercihi teorisinin Tobin taıafından geliştirilen modeline de Regresiv
beklentiler modeli denir. (Cevap C)
95.
Aşağıdakilerden
hangisi regresiv beklentiler modelinin bir varsayımı değildir?
A)
Kişiler
likit servetlerini ya hep tahvil yada hep para şeklinde tutarlar.
B)
Para
için toplam talep eğrisi fertlerin talep eğrilerinin yatay toplamı şeklinde
ifade edilmektedir.
C)
Kişiler
arasında gelecekteki faiz oranı ile ilgili beklentiler farklıdır.
D)
Kişiler
faiz oranının yükseleceğini tahmin ettiklerinde nakit para tutmaktan
vazgeçerler.
E)
Kişiler
tahvil fiyatlarının düşeceğini tahmin ettiklerinde para tutmayı yeğlerler.
Cevap
: Regresiv (eksilgen) beklentiler modelinde, kişiler faiz oranının yükseleceğini (tahvil fiyatlarının düşeceğini) tahmin ettiklerinde para tutmayı
yeğlerler. (Cevap D)
96.
Aşağıdakilerden
hangisi miktar teorisinde para talebinin üst sınırı olarak kullanılmaktadır?
A)
Düşük
enflasyon beklentisi
B)
Faiz
oranları
C)
Mal
fiyatları oluşumu
D)
Menkul
yatırımların likitidesi
E)
Akım
portföy dengesi
Cevap
: Miktar teorisinde para talebinin üst sının olarak gelir (akım) portföy dengesi kullanılmaktadır. (Cevap E)
97.
Likidite tercihi
teorisinde para talebinin üst sınırını aşağıdakilerden hangisi oluşturur?
A)
Servet
B)
Sürekli
gelir
C)
Faiz
oranları
D)
Akım
portföy dengesi
E)
Menkul
yatırımların likiditesi
Cevap
: Likidite tercihi teorisinde de para talebinin üst sınırında akım (gelir) portföy dengesi kullanılmaktadır. (Cevap D)
98.
Friedman serveti
temsil eden aşağıdaki hangi kavramı kullanmıştır?
A)
Sürekli
geliri
B)
Menkul
yatırımların likiditesi
C)
Nominal
faiz oranı
D)
Faiz
esnekliğinin bir olması gerektiğini
E)
Ücreti
Cevap : Friedman serveti temsilen sürekli gelir kavramını kullanmıştır. (Cevap A)
99.
Miktar teorisine
göre para talebinin esnekliği için hangisi doğrudur?
A)
0
B)
= ∞
C)
∑ = 1
D)
∑ > 1
E)
∑ < 0
Cevap
: Miktar teorisine göre para talebinin esnekliği bire eşit olup, ikizkenar (rektangüler) hiperbolik bir fonksiyonla gösterilmektedir. (Cevap C)
100.
Fiyatlar denge
teorisi genel olarak aşağıdakilerden hangisine dayanmaktadır?
A)
Fiyatlar
genel seviyesinde ücret esnekliğine
B)
Kredi
ve faiz ilişkisinin üretim seviyesindeki mutlak etkisine
C)
Değer
ölçüsü fonksiyonuna
D)
Tam
rekabet koşullarında enflasyon baskısının azalacağı varsayımına
E)
Fazla
üretim ve mümkün görmeyen pazarlar yasasını
Cevap
: Fiyatlar genel teorisi, genel olarak fazla üretimi mümkün
görmeyen pazarlar yasasına dayanır (Cevap E)
101.
“Walras’a göre
para talep fonksiyonu, nisbi fiyatlara ve genel fiyat düzeyine bağlıdır ve mal
talebi genel fiyat düzeyi değişimlerinden etkilenmez.” Walras bu durumu
aşağıdakilerden hangisiyle ifade etmiştir?
A)
Değer
ölçüsü fonksiyonu
B)
Homojenlik
kabulü
C)
Değer
teorisi yaklaşımı
D)
Genel
denge teorisi
E)
Rasyonel
bekleyişler etkisi
Cevap : Homojenlik kabulü, bîr malın arz ya da talebinin aynı oranda değişen fiyatlar karşısında değişmeyeceğini içerir. Bu şu anlama gelir; Ekonomik birimler parasal
hayallere kapılmazlar. Ekonominin iki sektöre ayrılması,
talep fonksiyonlarına uygun düşecek şekilde denge eşitliklerinin iki alt gruba
ayrılmasına uygundur. Reel sektör eşitlikleri, bu sektörün değişkenlerinin
denge değerle-rince yani nisbi fiyatlarla belirlenir, bu eşitlikler ve
değişkenler değer teorisi alanını oluşturur. Parasal sektör eşitliğine gelince, bu genel fiyat düzeyini belirler ve buradaki eşitlik değişken parasal teoriyi
oluşturur. (Cevap B)
102.
Homojenlik
kabulünün, reel ankeslerin etkilerinin olmadığı ve parasal fiyatların
belirsizliğin sonucuna ulaşılması sonucunda aşağıdaki hangi ekonominin
varlığından söz edilir?
A)
Mübadele
ekonomisi
B)
Likidite
ekonomisi
C)
Para
ekonomisi
D)
Trampa
ekonomisi
E)
Çift
yönlü ekonomi
Cevap
: Trampa ekonomisinde, parasal ankes yoktur, genel fiyat
düzeyi anlamsızdır ve böylece reel ankes etkisi de yoktur. (Cevap D)
103.
Aşağıdaki hangi
kuram trampa ekonomisinin varlığını gösterir?
A)
Değer
teorisi
B)
Mundell
yaklaşımı
C)
Say
yasası
D)
King
kanunu
E)
Wicksell
analizi
Cevap
: J.B Say'da. mal satın almadan mal salısının olanaksız
olduğunu söylemekle (rampa ekonomisini varsaymıştır.
Böyle bir ekonomide ekonomik birimler, gerçekte olmayan
ankes düzeylerini değiştirmeyi düşünmezler. 151. sorunun açıklama kısmı ile birlikte; homojenlik kabulü ve Say Kanunu ancak trampa ekonomisinde geçerlidir. (Cevap C)
104.
“Fiyatlar genel
seviyesinin yükselmesi halinde birimlerin sahip oldukları parasal değerdeki
düşüşün farkına vardığını ve bu yüzdenede eski düzeydeki parasal varlıkların gerçek
değerini bulmak için mal satın almaya ayırdıkları miktarları azaltacağını”
ifade eden iktisatçı hangisidir?
A)
D.
Patinkin
B)
W.
Pareto
C)
K.
Wicksell
D)
T.
Mathus
E)
İ.
Fisher
Cevap
: D.Patinkin, mal pazarında daha az miktarda para var
gözüktüğü ve sahip olunan ya da alımlarda kullanılan para
birimlerinden daha az yararlanıldığı için bu birimler doğal olarak mallardan
daha küçük bir bölümünü tüketeceklerini savunmuştur. Fiyatlar genel seviyesinin aşağıya düşmesi durumunda ise bu olayların tersi meydana gelir. (Cevap A)
105.
Kapital
birikimin mevcut olduğu bir ekonomide faiz oranının 0 olamayacağını ileri süren
iktisatçı kimdir?
A)
Koopmans
B)
Mises
C)
Holtrop
D)
Lucas
E)
Wicksell
Cevap : Bu görüş VVİcksell'e aittir. (Cevap E)
106.
“Reel
kapitaldeki artışın bir kısmı devamlı olarak yükselen rantlar ve ücretler
tarafından emilir ve bu nedenle sermaye miktarı hiçbir zaman marjinal
verimliliği 0 olacak kadar büyüme imkanı bulamaz.” Görüşüne ne ad verilir?
A)
Rachet
etkisi
B)
Wicksell
etkisi
C)
Keynes
etkisi
D)
Oliverra-Tanzi
etkisi
E)
Metzler
etkisi
F)
Cevap
: Literatürde buna VVicksell etkisi denir. VVicksell bu açıklamasına dayanarak marjinal verimlilik prensibinin reel
sermayeye uygulanmasının, emek ve toprağa
uygulanışından farklı olacağını öne sürmüştür. (Cevap B)
107.
Aşağıdaki
iktisatçılardan hangisi Hollanda ekolünün temsilcilerindendir?
A)
Koopmans-Holtrop
B)
Vanek-Kravis
C)
Linder-Vernon
D)
Cassel-Barune
E)
Malthus-Kuznetz
F)
Cevap : Hollanda ekolünün (okulunun) başlıca temsilcileri, Koopmans ve Holtrop'tur. (Cevap A)
108.
Wicksell’e göre
para teorisinin temel sorunu nedir?
A)
Toplam
arz ve talep dengesini kurmak
B)
Doğal
faiz ve parasal faiz oranlarının üretimdeki olumsuzluklarını gidermek
C)
Ortalama
fiyat düzeyini durgunlaştırmak
D)
Tasarruf
ve yatırım eşitliğini sağlayarak büyümeyi gerçekleştirmek
E)
Ulusal
para piyasasında, fertlerin para üzerindeki fayda maksimizasyonunu
gerçekleştirmek.
Cevap
: Wicksell'e göre, para değerini durgun hale getirmek ve
ortalama fiyat düzeyini durgunlaştırmak para teorisinin
temel sorunudur. (Cevap C)
109.
Soyut para-somut
para ayrımını hangi iktisatçı yapmıştır?
A)
Wicksell
B)
Walras
C)
Ricardo
D)
Lerner
E)
Koopmans
Cevap
: Koopmans, Soyut para - somut para ayrımı yapmaktadır. Farklı bir ifadeyle, hesap aracı olan parayla (soyut parayla), değişim aracı olan (somut) parayı,
birbirinden ayırmaktadır. (Cevap E)
110.
Parasal denge
kavramı ve kümülatif süreç kavramı hangi iktisatçıya aittir?
A)
Malthus
B)
Kuznets
C)
Holtrop
D)
Wicksell
E)
Posner
Cevap
: Bu iki kavram VVİcksell'e aittir. (Cevap D)
111.
Koopmans’a göre
salt talep ne tür bir taleptir?
A)
Net
talep
B)
Karşılıksız
talep
C)
Mutlak
talep
D)
Eksik
talep
E)
Doğrusal
talep
Cevap
: Koopmans'a göre salt talep karşılıksız taleptir. Talebin arza eşit olmadığı piyasa koşuludur. Net talep bakiyesi olup bir kalıntıdır. Toplam taleple, toplam arz arasındaki negatif veya pozitif bir farktır. (Cevap
B)
112.
Salt talep
aşağıdaki hangi kuramın işlemesinden ileri gelen bir oluşumdur?
A)
Dikotomik
analiz
B)
Genel
denge teorisi
C)
Mübadele
fonksiyonu
D)
Say
kanunu
E)
Miktar
teorisi
Cevap
: Salt talep Say Kanununun (pazarlar, mahreçler yasasının) işlememesinden ileri gelen bir oluşumdur. Arzedilen malın kendine eşit bir talep yaratmamasından kaynaklanır. Bilindiği gibi Say yasasında her arz kendi talebini yaratır. (Cevap D)
113.
Parasal dengeyi,
iç para dengesi ve dış para dengesi olarak ayıran iktisatçı kimdir?
A)
Holtrop
B)
Koopmans
C)
Patinkin
D)
Wicksell
E)
Ringer
Cevap : Haltrop, parasal dengeyi ikiye
ayırmaktadır. İç para dengesi ve dış para
dengesi olarak.(Cevap A)
114.
Aşağıdakilerden
hangisi Holtrop’un görüşlerinden birisi değildir?
A)
Ulusal
veya uluslar arası para politikası, ekonomik dengeyi, dolayısıyla paranın
yansızlığını etkiler.
B)
Parayla,
vadesiz mevduat ve reeskonta konu olan senetler arasında bir ayrım vardır.
C)
İkincil
likiditeler kısa dönemde fazla masraflı ve kayıplı olmayacak şekilde nakde
dönüşme kabiliyetine sahiptir.
D)
Parasal
dengesizlik enflasyonist veya deflasyonist eğilimlerden kaynaklanmaktadır.
E)
Ulusal
gelirin yükselmesi enflasyonist tepkilere neden olur.
Cevap
: Ulusal gelirin yükselmesi deflasyonist tepkilere neden olur. Likiditeyle (para) ikincil likidite (vadeli mevduat ve reeskonta konu olan senetler) arasında Holtrop bir ayrım yapmıştır. (Cevap E)
115.
Elde tutulan
paranın satın alma gücüne ne ad verilir?
A)
Efektif
talep
B)
Aktif
tasarruf
C)
Fiili
para akımı
D)
Nakit
para
E)
Reel
ankes
Cevap : Reel ankes, satın alınabilecek mal ve hizmet miktarı koşullarında ifade edilen para miktarıdır. (Cevap E)
116.
Reel ankes
etkisi aşağıdaki hangi iktisatçı tarafından ileri sürülmüştür?
A)
Walras
B)
Pigou
C)
Malthus
D)
Patinkin
E)
Lerner
Cevap : Reel ankes etkisi D.Patinkin'e aittir. (Cevap D)
117.
Paranın
belirsizliği sorununa çözüm getiren iktisatçı kimdir?
A)
Ricardo
B)
Smith
C)
Patinkin
D)
Keynes
E)
Friedman
Cevap
: Paranın belirsizliği sorununa çözüm getiren iktisatçı
Patinkin'dir. (Cevap C)
118.
Reel sektörün
fiyat düzeyindeki değişmelere kayıtsız kalmasına ne ad verilir?
A)
Para
aldanımı
B)
Dikotomist
analiz
C)
Metzler
yaklaşımı
D)
Homojenik
postülası
E)
Entagrasyonist
görüş
Cevap
: Homojenlik postûlasına göre, fiyatlar genel düzeyindeki
ve ücretlerdeki artışlar reel dengeyi değiştirmez.
Homojenlik postûlasına göre paranın önemsiz olduğu
sonucu ortaya çıkmaktadır. Yani para aldanımının olmaması
demektir. Para aldanımının olmaması, ekonomideki etki-tepki gerçeklerini görebilen bir kimse için fiyatlar genel düzeyi önemsizdir. Bir ekonomide mal, hizmet, para, aktifler ve girdi faktörleri için aşırı talep fonksiyonu ne zaman
ekonomideki reel değişkenlerin üzerinde parasal değişkenlerden etkilenirse para aldanımı vardır. (Cevap D)
119.
Homojenlik
postülası veya para aldanımının olmaması aşağıdaki hangi iktisatçıya aittir?
A)
Holtrop
B)
Wicksell
C)
Patinkin
D)
Ricardo
E)
Wickseed
Cevap : Homojenlik
postulası veya para aldanımının yokluğu
görüşü D.Patinkin'e aittir. Homojenlik postülası, ekonomik birimlerin
parasal hayale kapılmadıklarını ifade eder.
Ayrıca, mal talebinin fiyatlar genel seviyesinden etkilenmemesidir.
(Cevap C)
120.
I. Ekonomik birimlerin ellerinde bulunan
malvarlığı miktarına
II.
Mal varlığının bürünebileceği farklı şekillerin randımanına
III.
Bankaların zorunlu karşılık oranlarına
IV.
ödünç verilebilir fonların faiz oranlarına
V.
Parayı ellerinde bulunduranların talep ve zevklerine
Yukarıdakilerden
hangisi veya hangileri Friedman’ın para talebini etkileyen unsur değildir?
A)
I,II
B)
III,V
C)
IV,V
D)
I,II,III
E)
III,IV
Cevap : Friedman'a göre para talebi üç grup etmene bağlıdır: Ekonomik birimlerin ellerinde bulunan mal varlığı miktarına,
mal varlığının bürünebileceği farklı şekillerin randımanına ve parayı elle
rinde bulunduranların zevk ve taleplerine. Bu üç grubu şu şekildede ifade
edebiliriz; toplam mal varlığı, beşeri ve beşeri olmayan mal varlığı şekilleri,
paranın getirişi, bunların sağladığı gelir, hisse senetlerinin sağladığı gelir,
fiyatlarda beklenen değişmeler (enflasyonun etkisi) zevk ve talepler olarak.
(Cevap E)
121.
Friedman’a göre
paranın nakit ve vadesiz mevduat olarak tanımlanması durumunda nominal hasılat
oranı kaçtır?
A)
Sonsuzdur
B)
Sıfırdan
küçüktür
C)
Sıfırdan
büyüktür
D)
Sıfırdır
E)
Birdir
Cevap : Paranın nakit
ve vadesiz mevduat olarak tanımlanması
durumunda, nominal hasılat oranı sıfırdır.
(Cevap D)
122.
Friedman’ a göre para talebinin gelir esnekliği
kaçtır?
A)
Birdir
B)
Birden
büyüktür
C)
Sıfırdır
D)
Sıfırdan
büyüktür
E)
Sonsuzdur
Cevap
: Friedman'a göre para talebinin (modern miktar teorisinde) gelir esnekliği birden büyüktür(1/8'e eşittir). (Cevap
B)
123.
Friedman’a göre para talebinin fiyat esnekliği
kaçtır?
A)
Birdir
B)
Birden
büyüktür
C)
Sıfırdır
D)
Sıfırdan
büyüktür
E)
Sonsuzdur
Cevap : Para talebinin fiyat esnekliği birdir. (Cevap A)
124.
Friedman’ın
analizlerinde kullandığı gelir kavramı aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Nominal
gelir
B)
Cari
gelir
C)
Sürekli
gelir
D)
Harcanabilir
gelir
E)
Nisbi
gelir
Cevap
: Sürekli gelir kavramı (hipotezi) gelir ile tüketim arasındaki ilişkileri açıklamak üzere ortaya atılan bir teoridir.
(Cevap C)
125.
Friedman’a göre
para talebinin genişleyebilmesi için sürekli gelirin artış hızının
aşağıdakihangi gelirin üstüne çıkması gerekir?
A)
Nisbi
gelir
B)
Mutlak
gelir
C)
Harcanabilir
gelir
D)
Cari
gelir
E)
Reel
gelir
Cevap
: Friedman'a göre para talebinin genişleyebilmesi İçin
sürekli gelirin artış hızının reel gelirin üstüne çıkması gerekir. Reel gelir:
Bir fert veya ülke gelirinin satın alma gücüne yani gelirin değerinin, satın alınabilecek mal ve hizmet miktarı cinsinden gösterilmesidir. Reel gelir, cari fiyatlarla ifade edilen parasal
gelirin (nominal gelir) fiyat artışlarından (enflasyondan) arındırılmasıyla
filde edilir. Reel gelir sabit fiyatlarla ölçülebilen gelirdir.
(Cevap
E)
126.
Sürekli gelir
aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
A)
Faiz
oranına
B)
Servet
etkisine
C)
Reel
para stokuna
D)
Ceteris
paribus varsayımına
E)
Fiyatlara
Cevap
: Sürekli gelir servet etkisine bağlıdır. Geçmişin birikimi (tasarruf) ve deneyleri doğrultusunda oluşan bir İmajdır ve geleceğe yönelik davranışları tayin eder.
(Cevap B)
127.
Portföy seçimi
teorisi hangi iktisatçıya aittir?
A)
Hicks
B)
Hayek
C)
Tobin
D)
Pigou
E)
Boumol
Cevap : Portföy seçimi teorisi FJ.Tobin'e aittir. Bu teori öncelikle aktiflerin seçimi teorisidir. Teori kişilerin ve kurumların ellerinde tuttukları alternatif aktiflerle ilgilidir
(Cevap C)
128.
Envanter teorisi
yaklaşımı hangi iktisattçıya aittir?
A)
Boumal
B)
Hayek
C)
Hicks
D)
Barone
E)
Ringer
Cevap
: VV.Boumal'a ait olan bu yaklaşım "Stok Yönetimi'' konusunda bilinen genel yaklaşım in para kuramına özel bir uygulamasıdır.
(Cevap A)
129.
Keynesgil
tüketim fonksiyonunda tüketici harcamaları aşağıdaki hangi gelirle
belirlenmektedir?
A)
Sürekli
gelir
B)
Harcanabilir
gelir
C)
Gerçek
gelir
D)
Nisbi
gelir
E)
Mutlak
gelir
Cevap
: Keynesgil tüketim fonksiyonunda tüketim harcamaları cari kullanılabilir (mutlak) gelirle belirlenmiştir. Keynesgil tüketim fonksiyonu mutlak gelir hipotezi olarak adlandırılır. (Cevap E)
130.
Aşağıdakilerden
hangisi keynesgil tüketim fonksiyonunda yer almaz?
A)
Otonom
tüketim harcamaları
B)
Tüketim
harcamaları
C)
Marjinal
tüketim eğilimi
D)
Talep
esneklik değeri
E)
Cari
gelir seviyesi
Cevap
: Keynesgil tüketim fonksiyonu C=Co+cY'dİr. Co; otonom lüketim harcamaların, c; marjinal tüketim eğilimini;
Y, cari gelir düzeyini ifade eder. Tüm
bunlar Keynes'e göre tüketim harcamalarını belirleyen faktörlerdir. (Cevap D)
131.
Keynesgil
tüketim fonksiyonunda marjinal tüketim eğiliminin değeri için aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
A)
0
< c < 1
B)
0
> c > 1
C)
c
> 1
D)
c
= 1
E)
0
≤ c
Cevap : Keynesgil tüketim
fonksiyonunda marjinal tüketim eğilimi 0 ile 1
arasındadır. (0 < c < 1) Gelir tüketimle tasarrufa harcanır. (Cevap A)
132.
Keynese göre c+s
nin değeri için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A)
0<
c+s < 1
B)
0
> c+s ≤ 1
C)
c+s
< 1
D)
c+s
= 1
E)
c+s
≥ 0
Cevap : Marjinal tüketim
eğilimi (c) + marjinal tasarruf eğilimi (s)
= 1 'dir. (Cevap D)
133.
Keynes parasal
ücret haddini ve ekonomik tercihlerde parasal etkileri analize dahil ederek
hangi kuramı terketmiştir?
A)
Değer
teorisini
B)
Homojenlik
postülasını
C)
Dokotomik
yaklaşımı
D)
Reel
ankes etkisini
E)
Toplam
para talebi homojenliğini
Cevap : Keynes parasal
ücret haddini ve ekonomik tercihlerde parasal etkileri analizine dahil ederek dikotomik yaklaşımı terk etmiştir. Keynes, bir taraftan ekonomik birimlerin parasal gelirlerinin
çeşitli alanlara tahsisi kararından doğan tercihlerde tüketim ve üretim
malları reel aktifleri yanında parasal
aktifleri de dikkate almış, diğer yandan, bazı grupların en azından işçi
sendikalarının davranışlarıyla reel ücret
seviyesini değil, para sal ücret seviyesini belirlediklerini ortaya koymuştur.
Keynes, hem reel hem de parasal büyüklükleri,
özellikle üretim ve mal mübadele miktarını
ve bu malların fiyatlarını, reel değişkenler ile parasal değişkenlere başvurarak, belirlemek çabasına gitmiştir. (Cevap C)
134.
Keynes modeline,
sistemin dışında belirlenen iki bağımsız değişken öngörür. Bunlardan birincisi
parasal ücret haddi ise diğeri aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Paranın
dolaşım hızı
B)
Para
talebi
C)
Para
arzı
D)
Tasarruf
E)
Tedavüldeki
para miktarı
Cevap
: Keynes modeline, sistemin dışında belirlenen iki bağımsız değişken öngörür. Tedavüldeki para miktarı bu bağımsız değişkenlerin ikincisidir. Keynes bu değişkenin temel olduğunu ve devlet yöneticilerinin para
miktarını değiştirerek üretim hacmi ve
genel fiyat düzeyi, emeğin tam istihdama varması konuları üzerinde etkili
olabileceklerini
kabul etmiştir. (Cevap E)